enteresan bir şey...
böyle acayip bir eser... hem siyah, hem beyaz... hem karanlık, hem aydınlık...
ne zaman '' naci en alamo '' dese biri,
ya da ne zaman duysam bu tuhaf nağmeleri,
aklıma şu basit cümle geliyor;
'' no tengo lugar ''
ne demek ulan '' no tengo lugar ? ''
biri açıklasın...
dilime pelesenk oldu...
edit: montajelemanı söyledi... '' gidecek yerim yok '' gibi bir anlama geliyormuş... öf, büsbütün sıkıldı içim...
edit 2: hece öztürk dedi ki; '' hiçlikten gelmek ''... bu da iyiymiş.. e daha beter sıkıldı benim içim ! sanıyorum ki ben, '' kıvır çevir, evir çevir salla '' manasına geliyor...
insanın iliklerine kadar işleyip , aynı anda birden çok duyguyu bünyesinde hissetmesine sebeb olan şarkıdır. içinde bir yerlerde canını acıtan ne varsa ona dokunup acını almaya çalışırmış gibi hissettirir.
eşsiz tony gatlif parçası,
ılık ılık gelir önce ney in buruk sesi, sonra yasmin levy'in yüreğinin ta derinlerinden çıkan deli sesi sarar kulaklarınızı, önce bi şaşırır sonra dalar gidersiniz, ağlamak istersiniz ama ağlatmaz, neşe hiç vermez, hüzün verir aşk verir.
eğer yüreğiniz de birazcık aşk varsa dalıp uzaklara gitmenize sebep olur.
hele ki deli gibi aşıksanız dinlemeyin bu şarkıyı, çünkü ağlatır, fena halde ağlatır...
gerçeğin içinden gelen edit: efendim şarkının orjinal versiyonu yani filmdeki versiyonunu remedios silvia pisa isimli genç bir hanım kızımız seslendirmiş.
Remedios Silvia Pisa'nın söylediği çeşitte yücelir bu şarkı, neyin sesi bir güzeldir, Silvia'nın sesi bir güzel. Neyi üfleyen Kudsi Ergüner'dir, o yüzden olsa gerek tanıdık gelir bir şeyler. Yasmin Levy'nin okuduğu çeşitte ney yoktur bile, klarnet vardır. Yasmin şarkının ruhuna fatiha okutturur, nasıl söylediğini bilmiyor gibidir, aman yarabbi ! ne gerek var o süslemelere...ama aranjesi ziyadesiyle iyi, kannımca ve zannımca.
ölürken dinlemek istediğim, gözlerimi kapatıp bana hayaller kurduran ve hüzünle son kez sevdiğimin gözlerine bakarken içimden akıp giden şarkıdır. acıyla karışık aşktır.
yasmin levy'yi yasmin levy yapan şarkılardan bir tanesidir. o nasıl bir histir, o nasıl bir duygudur... bu kadar harika söyleyebilmesinin altında yatan tek neden, olsa olsa bu şarkıyı çocuğu gibi benimsemiş olması ihtimalidir; aklıma başka türlüsü gelmiyor.
sabah sabah yoğun ve stresli başlayan bir gün.. yapılacak işim çok kollayacak götüm tek mantıgıyla laptop açılmış.. her şey birbirine girmiş, dosyalar, raporlar, her şey.. o sırada sabahın 10:00'unda açılır bu şarkı, her şey geçer. işler yoluna girer..
yasmin levy'nin albüm kaydı haricinde bir de böyle bir yorumu vardır. yasmin ne kadar muhteşem olursa olsun remedios'un yorumu yanında kendisininki sönük kalmaktadır.
ıssızlık, sözcüksüzlük, düşüncesizlik, mücadelesizlik ve en önemlisi insansızlık özlemi çekerken. olmam gereken o rüzgarlı deniz kıyısında olamadığım için kendime söverken. kendimi tekrar tekrar, tekrar ederken. ıssızlık, sözcüksüzlük, düşüncesizlik, mücadelesizlik ve en önemlisi insansızlık özlemi çekerken...
adamın amına koyan şarkıdır. sözlerini belki anlamazsınız, türkçesi de pek öyle sizlik değildir amma o ses o ney ve gitarın eşliği. remedios silva pisaun yorumu daha bir başkadır. filmini izlemememe rağmen dağıttı beni.
(bkz: kadri ergülen)