sıcakkanlı yeni milli eğitim bakanımız. başbakanın verdiği en doğru kararlardan biri olarak görüyorum.
öğrencilere tabletlerini dağıtırken 'tabletlerde fazla oyun oynamayın' demiş. geçen gün de yaptığı esprilerle gündeme gelmişti. bu yaşıma kadar böyle sempatik milli eğitim bakanı görmedim. inşallah eğitim alanında yapacağı çalışmalarla da bizi güldürür.
tek temennim şu sözü söylememek: '' gitti eteri geldi beteri. ''
zira artık hiçbir öğretmenin, öğretmen adayının, sınav içinde boğulan öğrencilerin yeni bir darbeye tahammülü kalmadı. lütfen artık bu koltuğa oyuran birisi de 'gerçekten' bizim iyiliğimiz için çalışsın. inşallah nabi avcı yüzümüzü güldürür.
talihsiz açıklamalar yapan milli eğitim bakanı. merkezi sınav sistemi kalkacakmış ve üniversiteler kendi öğrencilerini kendileri alacakmış. tabi oradaki hocalar dayıoğlu gel seni bizim üniversiteye alayım. yeğenim gel seni şu mühendisliğe yerleştireyim kısacası torpilin önü tamamen açılacaktır. belki artık tamamen el altından parayı basanlar da iyi üniversitelerde okuyabilecekler. üniversitelerimiz zaten çok kaliteliydi. artık öğrenci profilleriyle de tamamen dünyayla yarışır.
Tıpkı ömer dinçer gibi senin de senin zihniyetindekilerin de allah belasını versin. sınava 2 ay kala içerik değişir mi nabi avcı. seni o koltuğa oturtanın da allah belasını versin. akpli olduğu için gözü kör olanların ve dolayısıyla bu yazıyı eksileyenlerin de. onlara giren çıkan yok. şimdilik. zira çocukları bundan nasiplenecek.
Nabi Avcı çoluk çocuk sahibi bir bakan; bizimle aynı yollardan geçmiş bir adam; nasıl olur da SBS'yi bu kadar 'speküle' eder ve ana babaları GERER?!!!
iyi okul sayısı BU KADAR AZ, iyi okulda çocuk okutmak isteyen ana baba sayısı - çocuk demiyorum bakın - bu kadar ÇOK'ken, SBS sınavından başka seçenek mi olur?
okullara kayıt sırasında alınan paralarla alakalı olarak kurduğu cümlelerle ne amaçla bakan yapıldığı bir kere daha ortaya konmuş milli eğitimdeki akp zihniyeti temsilcisidir.
şöyle diyor kendisi : Şimdi şüphesiz özellikle kayıt döneminde toplanan paraların velileri zor duruma düşürdüğünü biliyorum. Benim bu tür şikayetler konusuna verdiğim cevap şu; şüphesiz hiçbir okul yönetimi, velileri isteği, arzusu dışında bir takım ödemeler, aidatlar konusunda zorlamayacak ama şimdi çocuklarımızı dershanelere gönderiyoruz. Kardeşim sen çocuğunu gönderiyor musun? Gönderiyorsun. Ne kadar veriyorsun ? 100 lira veriyorsun. Peki okulun eksiği, gediği için 10 lira istemiş. Haftanın 5 günü bu okulda okuyor çocuk, senin okulun. iki günlük dershaneye 100 lira vermekten erinmiyorsun, bunu yük görmüyorsun, çocuğunun okuluna 5 liralık, 10 liralık katkıda bulunmak ağır geliyor. Her şeyi devletten beklemek anlayışımızı da değiştirmemiz lazım.''
öylesine milli eğitim bakanıdır. neymiş sbs yerine belirli derslerden ortak sınav yapacaklarmış. dersaneye olan ihtiyacı kaldıracaklarmış. sorunun kaynağı dersaneler değil, sorunun kaynağı iş bilmez, tembel ve paragöz öğretmenlerdir.
doğru dürüst öğretmen yetiştiremezsen ya da bunlara ders anlattıramazsan sonuçta dersane diye bir olgu her zaman olacaktır.
bakana tavsiyem, bütün öğretmenlik kadrolarını lağvetmeleri ve yerine şimdiki gibi ücretli öğretmenlik yaptırmaları. sonraki seneye öğretmen alımlarını da önceki dönemdeki öğrenci başarısına bağlalamarıdır. öğretmenler gelecek seneyi garanti görmemeli. bakın bakalım o zaman nasıl öğrenci yetişiyor.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, özel yayınevlerinin bazılarının kılavuz kitaplarına Türk bayrağı ve Atatürk resmi ile istiklal Marşı'nı koyduğunu, bazılarının ise koymadığını belirterek, " Yönetmelik gereği öyle bir zorunluluk yok " dedi.
küçücük çocuklara savaş ve silah temalı kitap dağıtmış milli eğitim bakanı. ülkemizde savaşcı,dindar gençlik yetiştirmek isteniyo bunun zeminini hazırlıyorlar.