ilk 2 sayısını çıktığı gibi almış olduğum, diğer sayılarını ise tamamen unuttuğum dergi. instagram hesaplarına göre 5. sayıları yakında çıkacakmış, umut sarıkaya hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmıyor. bakmak lazım.
Umut Sarıkaya çok iyi bir karikatürist olmasına rağmen tahminimce şaka bulma konusunda bir nebze kısıtlanmaya başladı. Dergi çıkarması olayının başından hata olduğunu düşünüyorum.
Her seferinde "haah bu sefer kesin sıçtı, zaten tek başına dergi çıkarmak onun harcı mı, dur bakayım nasıl sıçmış" diyerek alıyorum bu derginin yeni sayısını, her seferinde de utanıyorum okuduktan sonra. Gerçi 5. Sayıdan sonra daha az utanıp "nihehehe bitiyorsun oğlum umut" diye neşelendim azıcık ama olsun, okunmayacak gibi değil. Okunmayacak gibi değil dediğim de piyasa standardının tabi ki çok üzerinde. Güzel. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1102972/+
5. Sayıyı bitirdim ancak yeniden açıp açıp okuyorum. Her sayıda daha da güzellesiyor dergi. klasik yazarların öykülerini çizimi ile buluşturup bize sunması derginin en iyi yanlarından biri. Bu ayki dergide Stefan Zweig'ın bir kadının yaşamından 24 saat öyküsünü çiziminin kötülüğü ile eleştirilse de çok iyi yansıtmıştır. Bunda tabiki zweig'ın etkisi daha büyüktür. Bir de
(bkz: kemik iliği emmek)
yayınevi elimizde kalır korkusundan mı az az basıp belli yerlere gönderiyor yoksa kapış kapış alındığı için mi bulamıyorum anlamadım. yok hiçbir yerde yok bulamadım.
Nadiren ve belirsiz zaman aralıklarında gelen ancak geldi mi tam gelerek bize buruk bir heyecanla beklemeyi ve Bağımsızca ve kırlarda dal daşşak koşarcasına özgürce sevmeyi öğreten bir sevgili gibi dergi.
Okuyucuyla alenen t.şak geçen kapağıyla 13 ekim günü dağıtıma çıkacak olan dergi. Neredeyse bir senedir bunun için mi bekledik diye bir üzülmüyor değil insan. Tüh sana çizer!