naber dedim cevap vermedi kedim

entry1 galeri0
    1.
  1. meğer kedim yokmuş benim.

    bugün işe doğru evden çıkarken, kapının önünde tir tir titreyen bir kedi gördüm.
    aldım onu içeriye cik cik cik cik ötsün di..
    şaka lan şaka.

    hilal'den bahsediyorum her zamanki gibi.
    apartman giriş, çıkışlarında onu yakalamak tek çabam.

    saat 11.00'de o girer, ben çıkarım.
    nerden gelir, nereye gider öğrenme şansım olmamıştı hiç.

    gün bugünmüş, topladım cesaretimi.
    dolu ya içim? söyleyeceğim her şeyi.

    konuyu sarpa sarmadan, başa dönelim güzel kardeşim;
    dört sene oldu bu binaya taşınalı ya da başka bir dille her şeyi icraya, ipoteğe bırakıp;
    buradan ev kiralayalı dört sene oldu bizimkilerin.

    üç sene apartman önünde, kendilerine bank koyup akşama kadar dedikodunun dibine vuran ev hanımı teyzelerin bakışları arasında içeri girip, dışarı çıkmaktan ibaretti her şey. arada bir "sekiz numaranın oğlu, çok efendi. anası öğretmen emeklisi zaten. okumuş, bilmiş ayyylenin ovlu nihayetinde." gibisinden cümleler dahilinde her şey. iyilik? içinde. kdv? içinde amınakoyayım içinde. %8 mi alıyoruz, 18 mi?
    bokunu çıkarmasan?
    peeki...

    gelelim bir seneye...
    yani bu seneye.

    karşı dairemize bir aile taşındı.
    kendi halinde, temiz, dürüst insanlar.
    bir de kızları var ki, kaşları ismi gibi:
    hilal!

    hatta hilâl!
    allah'ım ne güzel bir isim, bir o kadar da güzel bir cisim!
    sanki her an, sekip gidecekmiş gibi bir tavrı var; ceylan misali.

    apartmanda birbirimizin yanından geçmekten ibaret samimiyetimiz.
    iyi'ye dair hiçbir şey yok ama.

    ne iyi geceler, ne iyi günler.
    harroluk bizde sanırım.

    bugün aldığım karar dahilinde, tam onun giriş, benim çıkış saatimde bir şeyler konuşacaktım artık.
    tüm cesaretimi topladım ve hilal girerken içeri; günaydın deyiverdim!

    kalktı hilâl kaşları, sordu kim bu serseri!?

    yok öyle olmadı.

    umursamaz bir tavırla günaydın dedi.

    söyleyeceklerim ağzıma dolandı, ama planlamışım bir kere.
    çıkıverdi ağzımdan:

    "naber?"

    eşşoğleşşekliğe bak sen. nabermiş. sanki askerlik arkadaşı.

    bu sefer yüzüme de bakmadı biliyoğğğrsun?

    fütursuzca yanımdan çıktı seke seke bütün merdivenleri.

    üşüyen bir kedi yerine, üşüyen bir ben.
    yine de cesaret işte:

    "naber dedim, cevap vermedi kedim.
    meğer kedim yokmuş benim."
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük