* "mızıkçılık" dedikte nedir mızıkçıkçılık değil mi onu bi diyelim hele;
çamura yatmak, bazen oyun bozanlık bazen moral bozup işin içine etmektir, yahut oyunu kuralına göre oynamamaktır. "mızıkçılık yapan çocuk" dedik, peki bu nedir? bide onu diyelim tam olsun; taso oynarken alttan çıtlatıp üttüm uleeeeeen diye bağıran, saklambaç oynarken durduk yere "çanak çömlek patladııııı!" diye bağıradır.
* sadede gelelim şimdi; vardı her mahallede bunlardan 1'er 2'şer tane en az, ağzını yüzünü kırasın gelir oyun esnasında ama bir türlü yapmaz, ulan bu sefer "mızıkçılık yapmayacak gibi" dersin, oyununa başlarsın, oda ne ola? çocuk yine bildiğini okur, ortalığın amına koyar, oyunun içine sıçar, ebelenince anasına koşar falan filan. sinir bozar. "nerden aklına geldi lan" diye sorarsan söylemiş oluyum, gecen gün çocukluk arkadaşımı gördüm facebook sağolsun eklemiş falan fişmekan, kabul eyledim derken konu açıldı ve şöyle bi muhabbet geçti;
a: mahalleye gelen sebzecinin arabasının egsozuna taş doldurdunya lan? ne puşt adamsın ha! zuhaha
b: he lan olum çok pişman oldum sonra hatırlatma.
a: mehmeti kör ebe oynayacaz diye kandırıp gözlerini bağladıktan sonra yokuştan yuvarladıydın ibne.
b: o gun bugün koşmadı benle, nooldu bilmiyom o çocuga.
a: hep oyunun içine ederdin haa kavga çıkarırdın ibne * .
b: valla farkında değildim ki abi, hırstan heralde hehe.
a: ne hayvandın amk yağlı kayış oynadıktan sonra doktora götürmüştü annemgil. babam geliyodu az daha sizin eve, ulan şimdi olsa 2 de ben vururdum sana amk çocuguz işte hehe.
b: valla hacı özür dilerim ya içime dertti zaten, hala affetmedin mi lan? *
(neyse bu böyle gitti bi müddet)
*bu uzun konuşmadan sonra farkettim, hep derdim mızıkçılık yapma diye çocukken arkadaşlara, ulan meğer mızıkçılığın kitabını yazan benmişim be. o mızıçılık yapan çocuk benim işte. insan farkında olmuyor o zamanlar, hepinizden özür diliyorum ibneler. hala seviyorum hepnizi, unutmadım hiçbirinizi.
-gelin la bebeler saklambaç oynayak, söz kimsenin yerini söylemeyecem bu sefer.