ulan ne canlar gitmiş be.
böyle şeyleri iyice duygusallaştırmayı sevmem ama şu anda kaçınılmaz.
adam 20 sinde 20 sinde.
sıcacık evinden alıyorsun. eline silahı veriyorsun. vur diyorsun.
sonra o eve dönemiyor. kimbilir hangi iş bilmez siyasetçinin yaptığı hatayı bedenyle ödüyor ya da kimbilir hangi padişah veya kralın hırsına kendini kurban ediyor.
gitmezsen kaçaksın. yakalarlarsa vuracaklar. gitsen vurmaya çalıştığın adamlar seni vuracak.
vatan savunması kutsaldır. yeminle bak çok içten söylüyorum ama bir kralın hırsı için ölmek saçmadır.
ayrıca bu işi komuta edenler çok usta olmalıdır. profesyonel yani, vuruşanlar da öyle.
çünkü otobüs şöforu olmak için bile bir profesyoenllik, bir eğitim aranırken, askerlik gibi bir işte aranmaması ne kadar doğrudur?
ne canlar gitmiş yüzyıllardır. daha gözü açılmamış bir insan ve hiç bişey yaşamadan göçüp gidiyor. yazık değil mi ona.
düşünsen var ya inan yaşayamazsın. veballeri var üzerimizde. onlar olmasa kimbilir ne haldeydik ve şimdiki hayatın onların maalesef ölmesiyle sağlanmış.
yaşanabilir mi bu vicdan azabıyla.
babamın kendi çocukluğunu, şiirlerini ve gençliğini yazdığı günlük gibi bir kitabı var. onu 3-5 kez okumuştum.
orada, rahmetli dedemin ne vakit aklına askerlik yaptığı dönem gelse bu türküyü mırıldandığını, ağzına bir sigara koyarak mezarlığa doğru bir başına yürüdüğünü yazmıştı. kim bilir ne düşünüyordu rahmetli. nedense etkilemişti bu beni.