--spoiler--
abdulbâsit muhammed abdussamed 1927 yılında, mısırın güneyindeki kinâ vilâyetindeki ermente bağlı muraaze köyünde doğdu. dedesi şeyh abdussamed, kurân ilimleri ve hafızlığındaki üstünlüğüyle bilinirdi.
hatıratında şöyle der: on yaşıma geldiğimde kurânı tamamıyla ezberlemiştim. babam ulaştırma bakanlığında görevli, dedem ise âlimlerdendi. onlardan kurân ilimlerini öğrenmek istediğimde bana şeyh muhammed selîmin elinde yetişmem için tantâya gitmemi söylediler. erment ile tantâ arasındaki mesafe çok uzaktı. tantâya gitmek üzere yola çıkmama bir gün kala, muhammed selîmin, ermente geldiğini öğrendik. sanki kader, en uygun zamanda bu adamı bize göndermişti. yanına gidip kendisine kurânı tamamıyla okudum. sonra, yedi kıraat ile ilgili bir metin olan şâtıbiyyeyi ezberledim.
1951 yılının bitişiyle birlikte şeyh ed-dabbâ, abdussamedden sesinin yayınlanması için başvuruda bulunmasını ister. fakat abdussamed mısır ve mısırlılarla olan bağını göz önünde alarak bu konunun ertelenmesini ister. çünkü sesin yayınlanması özel bir organizasyona ihtiyaç duyuyordu. şeyh ed-dabbâ, abdussamedin hz. zeynebin doğumu münasebetiyle okuduğu tilavetini çok beğenir ve ondan dolayı şaşkına döner. böylece abdussamedin yayıncılıktaki itimadı tamamlanmış olur. abdussamedin yayıncılarla anlaşmasından birkaç ay sonra hz. zeyneb mahallesinde oturan ailesiyle birlikte, bundan sonra devamlı kâhirede oturması gerekir. abdussamedin de radyoya girmesiyle birlikte, radyo araçları almaya yönelik istek artar ve evlerin ve köylerin çoğunda radyo çoğalır. bunun nedeni abdussamedin o güzel sesini dinlemektir. köylerden herhangi birinde, bir kişide radyo varsa, bu kişi evlerinde iken onun sesini dinleyebilsinler.
şeyh diyabet hastalığına yakalanmıştı. içme ve yemede sıkıntı çekiyordu. bu hastalıkla beraber şeyhte ciğer yetmezliği de vardı. abdulbasit bu iki ciddi hastalığa direnmeye güç yetiremiyordu. böylece giza şehrinde bulunan, doktor bedran hastanesine yatırıldı. fakat doktorlar ve şeyhin çocukları onun sağlığının zayıflamasından dolayı londraya gitmesini istediler, o da buna kabul etti, londraya gitti. bir hafta orada kaldı. ömrünün günlerinin bittiğini anlamış gibi, kendisi ile beraber gelen oğlu tarıktan kendisini mısıra götürmesini istemişti. şeyh abdulbasit, 30.11.1988 çarşamba günü vefat etti. allah rahmet eylesin.
--spoiler--
Allah vergisi denecek sese sahip tek kelimeyle muhteşem kelimesinin bile yeterli kalmayacağı aslında ne yazarsak yazalım onun sesini duymadan anlayamayacağımız derecede mükkemmel sesli hafız. Vallahi bir bakın dinleyin pişman olmazsınız.