israilin esiri haline gelmiş bölge devletlerinin, türkiyenin girişimlerinden sonra , aman bölgede türkiyenin borusu örteceğine benim ki ötsün diy düşünerek yaptığı hareketlerin açıklamasıdır. mısır gazze geçişlerini serbestleştirmiş, bugün. niçin bugün? eskiden niye israilin sadık bir köpeği gibi her istediğini yapıyordun, şimdi ne oldu? yine israil eksenli bir politikadır sonuç itibari ile mısır devlet yöneticilerinin aklı ermez yoksa, israil bölgede de böl parçala mantığıyla hareket ediyor, yönlendirebileceği keklik devletleri bölgenin lideriymiş gibi sunuyor ve onlarla oynuyor. mısırın bu adımları ile bizde söz sahibiyiz demesini bekliyor.
bölgedeki arap devletleri , halkı ile yöneticileri arasında hiç bir bağ yokmuşcasına yönetiliyor, tam bir dikta şeklinde. başlarındaki baasçı zihniyet , halkı sindirmek miçin elinden geleni yapıyor, aynı türkiyede zamanında yaptıkları gibi. bilinçli veya bilinçsiz bu devletlerin yöneticileri bir müstemleke memuru gibi amerika israil ve avrupanın değirmenine su taşıyor. türkiyede yıkılmış olan halktan kopuk , halkın değerleri ile tamamen çatışan tek parti zihniyeti aynen yansıması olarak arap devletlerinde de yaşanıyor. arap devletlerin de de bir halk devrimi , ama gerçekten bir halk devrimi olursa belki toplum vicdanı ile verecekleri kararlar daha mantıklı olacaktır.
araplar çıkarı olmasa kendi yağlarını kendi kafalarına bile sürmez. çanakkale'de ingilizlere bizi satmaları tarihteki sadece 1 örneğidir. doğrudur. iki yüzlüdürler.
türkiye'nin israil veya başka devletler ile olan ilişkilerinde kesinlikle destekler konumda olmayacak olan arap ülkelerinin takındığı tavırdır. onlar sadece diplomatik ilişkilerde destekler gibi görünürler. ilişkiler gerilirse hemen ortadan kaybolurlar. asla türkiye'yi gerçek anlamda desteklemezler. çünkü riyakardırlar. unutmamak gerekir ki yakın tarihimizde arabistan da ecyad kalesininin türkiye'nin kültürel ve tarihi mirası olduğunu bile bile yıkan, yanı başında filistin kan ağlarken sınırı kapatanlar aynı zihniyetin temsilcileridir.
