Şanlıurfa' daki sıra gecelerinde misafirlere ikram edilen kahve.
Bana ikram edildiğinde çok tereddüt ettim içip içmemekte. Sonra içtim, biraz öksürdüm ve su içtim. Sonra yine içtim o acı şeyden. Garip ama güzel, acı ama içmesi pek bi' keyifli.
" Antep' in hamamları sallanır külhanları, acı mırra içerler agaları beyleri" diye oynarken oynarken içirdiler valla
bize mırrayı.
Ben aga mı oldum şimdi, hafız?
kavrulmuş kahve çekirdeklerinin çok uzun süre kaynatılması, telvesinden ayrılması ve su ilave edilmesi suretiyle hazırlanan, tortusuz, şekersiz, acı ve koyu olan bir çeşit kahvedir. bakır işlemeli bir imbikte gelir. acı olması sebebiyle küçük fincanlarda tadım olarak azar azar servis edilir. bardağın masaya bırakılmaması gerekir. yukarıda bahsi geçen diğer garsonların aksine şanlıurfa'da servis yapan bir garsonun söylediğine göre; masaya bırakıldığında, servis yapan kişi bekar ise evlenir, evli ise boşanır. "o yüzden asla masaya bırakmayın" demiştir. iki ucu boklu değnek bu olsa gerektir.
kelime olarakta arapçada ağzın tadını bozan acı anlamına gelir. yöresel bir kahvedir. küçük bardaklarda ikram edilir.
not: tavsiyeler için teşekkürler. *
bugün mardin mutfağında içme şeferine nail olduğum geleneksel bir kahve.
içtikten sonra bir arkadaşımın "sakın bardağı masaya koyma" cümlesini algılayamadığım için masaya koymamla birlikte servis eden abi başıma dikildi, ve susmadı gitti;
şimdi sen hanım ağa oldun. bu masanın hanım ağası sensin.
1) ya beni evereceksin.. malum bekar adamım..
2) ya bardağı altınla doldurup bana geri vereceksin
3) ya da bahşiş vereceksin..
bahşişi verene dek başımızda konuşmaya devam etti.. içtiğime içeceğime pişman oldum, tabii masadakiler bayya eğlendi..
benden tavsiye;
siz, siz olun sakın bardağını masaya koymayın *
benden söylemesi içtikten sonra fincanın boşunu masaya bırakmayın, kahveyi size ikram eden gelip alana kadar elinizde tutun. sonra beni evereceksin, düğün dernek yapacaksın diye tutturuyorlar.**
