28 yaşımda ilk defa yurt dışına Amerika ya gittiğimde, tabii ki oranın geleneklerinden biri olan alışveriş yapmadan gelmedim. istisnasız her mağazada şu diyalog gelişti;
- beyefendi aradığıniz özel bir şey var mıydı?
- hayır, bakınıyorum sadece
- eğer bir yardıma ihtiyacınız olursa ben ahmet, bana seslenebilirsiniz.
- teşekkürler
Kiğılı'da çalışan personellerdir. mağaza sürekli merkez tarafından izlendiği için ve ilgilenmedikleri takdirde uyarı aldıkları için sürekli peşinizdedirler. insanın birşey alacağı varsa bile çıkıyor mağazadan o kadar ilgiye alışık insanlar değiliz biz.
Test müşterisi diye bir şey var ve eğer personel ilgi göstermezse şikayet ediyor onlar da el mecbur Peşinizde dolaşıyor istemiyorsanız şimdilik bakıyorum bir şey olursa çağırırım diyebilirsiniz.
Uyuz eder adamı. Bi yerden sonra bir şeylere bakıyomuş gibi yaparsınız, telefonunuzun çaldığını sanarsınız. Ama o hala ısrarla arkanızdadır. Kasılıp alış veriş yapma zorunluluğu hissedersiniz ki tam o esnada bir blucin çıkar karşınıza. Kabine gider ve denersiniz, fikrini sormak istersiniz ki zaten ne diyeceğini biliyorsunuzdur. "çok iyi oldu, bu renkle şöyle bir kombine yapılabilir" diye telkinde bulunmaya bile çalışacaktır. 99liraya yeni bir kot aldınız. Hayırlı olsun.
özellikle yakışıklı erkeklerin peşinden ayrılmayan reyon görevlisi kızlar ve güzel kızların peşinden ayrılmayan tipsiz reyon görevlisi erkeklerden oluşan zümredir.
kendinizden şüphelenmenize sebep olan çalışandır.
- hoş geldiniz.
+ merhabalar...
- yardımcı olayım?
+ biz bakıyoruz öyle ya, kafamızda bir şey yok açıkçası...
ve bu andan itibaren, sanki bir şey alıp kaçacakmışsınız gibi, reyonun arkasından,
ya da göstere göstere arkanızdan dolaşmak suretiyle, bir kovalamaca başlar.
ben böyle durumlarda, nazikçe rahatsız olduğumu dile getiriyorum.
çünkü bu, siz çalışmaya çalışırken, birinin başınızda durmasından farksızdır.
bu problemin, satış elemanlarını alan bir çok şirket ya da mağazanın, satış danışmanlarını eğitime göndermemesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
hem vücut dili itici şekilde kullanılıyor,
hem de müşteriye yardımcı olmak adı altında, özgür bir düşünme alanı yaratılmıyor.
şimdi ben girmişim, öylesine bakıyorum, sen bana ''işte buradayııııımmm'' mesafesinde durmamalısın.
çünkü bu, psikolojik bir baskı oluşturur.
biraz bekle, müşteri evvela kafasında bir genel dükkan profili oluştursun,
sonra ilgilendiği bir şey olursa yardımcı ol dostum?
büyük kısmı asgari ücretle, vardiyasız, satış az olursa kovulursun tehdidi ve 12 saat çalıştırılan modern kölelerdir.
ayrıca o insanlar çok sevmiyor senin arkandan dolaşmayı, mağazaların sözde satış uzmanları mı ne sikimse onlar zorluyor...
insanı bunaltan gölge gibi sizi izleyen illa size bi yardımcı olma çabasındaki çalışan.
tamam onlarda ekmek parası peşinde kardeşim lakin bizim gibi insanlarda rahatsız oluyor bu durumdan.
insana kendini hırsız gibi hissettiren çalışandır. arkama dönüp ''abla valla çalmıcam bir şey param var zaten benim.'' diyesim geliyor. kafa dağıtayım diye alışverişe çıkıyorum psikolojimi bozup eve dönüyorum lan. biraz insaf edin.