Onlar da kendilerine emredilen şeyi yapıyor, ekmeğini bu şekilde kazanacaksa bunu yapıyor, meraklı değildir kimse bu kadar bir diğerinin kıçına girmeye. Ben bir satış elemanı değilim ama farklı perspektiften bakıp empati kurunca bunun o kadar da sinir bozucu bir şey olmadığını düşünüyorum. Hepimiz ekmeğimizi kazanmak için istemediğimiz emirleri uygulamak zorunda kalabiliyoruz bazı durumlarda.
Ama kabul bazen stres verici bir durum oluyor. Sanki hırsızmışım gibi üstümde baskı kuruluyor gibi hissediyorum.
Satış işi ciddi profesyonellik isteyen bir iştir, elemana asgari ücret verip de akşama kadar ayakta tutarsanız o adam yorulduğu takdirde su koyvermeye başlar.
Türkiyede'ki her meslekte olduğu gibi satış personeli de vasatın üstüne çıkamaz çünkü bu işi sıkı bir iletişim bilgisi, tecrübe ve eğitim gerektirir. Kimisi geçer karşınıza kaz gibi dikilir kimisi de aradığınız ürünün dışında ne varsa pazarlamaya çalışır.
müşteri üzerinde baskı oluşturup, aşırı rahatsızlık hissi verir. Ben de mağaza gezinirken sıkça yaşarım bu hadiseyi. Lâkin, bunun bir de diğer tarafı vardır. Yani müşteriyle ilgilenmeyen, uzak duran bir satış temsilcisi bu defa da yöneticilerinden pasif kaldığı gerekçesiyle baskı görür. Müşteriyle diyaloğa geçmesi yönünde talimat alırlar. Yani iki arada bir derede kalırlar.
Sayin arkadaslar geneliniz kendinizce olan kisimdan yazmis bulunmaktasiniz ama soyle bir durumda var.
Bu adam da para kazaniyor.Belkide istemeye istemeye durmaktadir.Hepimiz illaki rahatsizlik duyariz muhakak ki ama bu adamin gorevide bu dur. Kolaylik saglamaliyiz..
bi sey almiycam, sadece bakiyorum diyin, giderler.
bir de bunlara fikirlerini sormayin, sadece objektif sorular sorun. "Bunun x bedeni var mi " gibi. Nasil oldu derseniz "cok guzel oldu" cevabi pek sekmez.
eger insanlara hayir diyemeyen bir kiz arkadasinizla es kaza makyaj malzemesi satan bi yere girmek gibi bir gaflette bulunduysaniz, onu "size Max Factor xt16 subliminal mitokondiyak makyaji yapalim mi, teninizle inanilmaz bir uyumu olacak bence" diyen embesillerden koruyun.
Nefesini, ensenizde hissettiğiniz, ağız, göz dalmak için kendinizi zor zaptetiğiniz insandır.
Trafikte bile, takip mesafesi vardır yahu!
Alacağım varsa da, almadan çıktığım, çıkmadan evvel de, mağaza yöneticisine mutlaka uğrayıp, ayar verdiğim yerdir. Net!
En sevdiğim satış elemanıdır. Gelir konuşur konuşur... En son ne bakmıştınız der gerizekalı. Öyle bakıyorum der geçiştiririm. O an ki yüz ifadesi... Dövsem o hazzı alamam eminim.
Mağazaya girmeniz için pusuda bekleyenlerin yanı sıra, bazı mağazalarda bir tane bile satış elemanı bulamamanız can sıkıcıdır. 'Ya hep ya hiç' sloganı ile çalışırlar.
mağaza müdürü tarafından sıkıştırılan görevlidir. bilip bilmeden konuşmayın amk. müşteri orada gezerken sen neden bakmıyorsun diyerek kameradan tüm gün izleyen orospu çocukları (ya da kadınsa orospu) ları vardır. yani adam (ya da kadın) işini yapıyor... siz adam olun önce. meraklı değil kimse sizin götünüzde dolanmaya. kıllı götünüze alacağınız kazağın askısı girsin...