müşteri-iki tane maske alabilir miyim?
ben-ilaçlamada korunmak babında değil mi?
müşteri- evet, ne kadar?
ben-ikisi 4 lira!
cep karıştırılır hırsla.1 lira çıkar. 2 elli kuruşluk!
müşteri-1 tane alayım ben 1 lirasını da sonra veririm.
ben-(mırıldanarak) vermeseniz de olur(zaten gelmeyeceği belli-ayak yapıyo-altında en az 100 milyarlık araba var)
müşteri-(giderken) cebimde 100 lira var, bozdurmak istemedim.
ilkinden 5 dakika önce;
-ne kadar tutuyor aldıklarım?
-45 lira efendim.
-42 lira nakitim var kabul edersen yoksa karttan geçiver.
(duymamazlıktan gelerek) kart alınır. ve işlem yapılır.
dün, hepsinin üst üste gelme günüydü. bugün daha hallice olsa da, şu cepteki 100 lirayı bozdurmak istemeyen fakat ürün alma derdinde olan abiye hala daha gülümsemekteyim.
büyük işletmeler karşısında evet, haklıdır ama küçük esnaf karşısında böyle değildir efendim. esnaflar bunu iyi bilirler, kazandıklarıyla kirayı denkleştiremezler ama mükemmeliyetçi müşterilere yaranmaya çalışırlar. esnaf ne kadar alttan alırsa alsın müşteri kendi işini düşünür. dünyanın hiç bir yerinde esnafı düşünen müşteri yoktur. esnaf parayla oynamaz. esnafın büyük paralar kaldırdığı sadece bir yanılgıdır. 5 kuruşluk alışveriş yapıp fiş isteyenler, o kadar malı dağıtıp almayanlar, veresiye yazdırıp hiç getirmeyenler, işini hemen gördürmek isteyenler... yayalım, kesin bilgi: müşteri her zaman haklı değildir.