countdown to extinction adlı şarkının *müthiş sözlerini& rifflerini biraz dinledikten sonra 2:55 teki kısım ve sonrasındaki soloyu dinlerken yaşanan orgazm çeşididir.
gibi bilimum nu jazz (neu jazz) parça dinlenirken yaşanacak hadisedir. Bunun için bulunulan mekan, yapılan aktivite, hava durumu ve saat önemlidir. ciddiyim.
filmler de güzide soundtracklerden dolayı hissedebileceğimiz durum.
aynı etki pianoda moonlight sonata çalarken oluşabiliyor.
farklı bakış açısını düşünüp 'secret of my success' filminden sahne çalmak gerekirse:
yan tarafta sevişen çiftin seslerine orkestra şefi gibi el sallayıp ritim tutmak da müzikal orgazmın bir çeşididir.
metallica'nın nothing else matters adlı piyasa olmuş parçasını dinlerken, bütün şarkı boyunca sakin sakin duran bünyenin, o sonuna doğru gelen 'yeaaaaaaaaahh' narasını duyduğu andır.
under pressure'da freddie mercury'nin "give love, give love, give love, give love" diye haykırdığı kısım. we are the champions'da yine freddie mercury'nin son kez "and we'll keep on fighting till the end" kısmını söylediği o 3 saniye.