son derece yaratıcı şekilde dayak atabilen öğretmenler.
kendisi beni flütle dövmüş, flüt ikiye ayrılınca da elinde kalan parçayı vücuduma saplamaya çalışmıştı.
sevdiğim öğretmenlerdir kendileri. birçoğu müziğe karşı yeteneksiz olan öğrenci ile dolu bir sınıfta işleri pek kolay değil.
sanırım beşinci ya da altıncı sınıfta, ismini hatırlayamadığım ama memoli olarak bilinen dizi vardı.
müzik öğretmenimiz, sınıfta bizleri geçirmek için minicik bir parça flüt çalabilene beş vereceğini söylemişti ancak şartlardan biri memoli müziğinin kesinlikle çalınmaması idi.
mimar kemal ilköğretim okulu müzik öğretmeni şahin hoca, kulakların çınlasın.
Müzik gibi yüksek disiplin gereken bir eğitim alıp, öğretmenlik gibi disiplin yanında empati - tolerans gerektiren bir iş yaptıkları için dağıtmış olmaları bence normal. Onlara "bu sınıfa flüt çaldıracaksın" denmiş. O yüzden Yetenek metenek dinlemeden bu hedefe ulaşmak için (kendilerini ispat etmek için) otoriter olabiliyorlar. Yani bence sorun sistemsel. Şahsi değil.
iyi insanlar. Bana böylesi denk geldi en azından. En iyi kalpli hocalarım hep müzik hocasıydı. Ortaokula giderken bir tane müzik hocamız vardı. Yanlış bir meslek seçmişti. O kadar sesini çıkartamayan kızamayan biriydi ki sınıftaki çocuklar hep şımarır hocayı hiç takmazdı. Hocaya saygısızlık yapanlardan hiç olmadım ama hocayla bu konuda iletişim kurmaktan da hep uzak durmuştum. Umarım mutludur şimdi o kalbi güzel sessiz insan.
Gozumde gitar aglatan adamdi hep. Gitarla yaptigi showlar kaldi hep aklimda. Sinif uslu durursa gitar calardi bize simdi ise geriye sadece youtube videolari kaldi.
Sınıfta çocuğu çocuğa kırdıran orospu ve pezevenk versiyonları vardır bunun, şimdi adını hatırlayamadığım mahkumlu gardiyanlı bir deney vardı işte bu orospu yada pezevenk bunu ilkokul çocuklarına bir güzel uygular malzeme kontrolü adı altında. işte böyle orospu yada pezevenklerin aldığı pedagojik formasyonu kendi çocuklarının önünde götlerine sokmak gerekir.
ne öğrettiklerini merak ettiğim öğretmendir.
hadi matematikçi matamatik öğretti. tarihçi tarih.
müzik öğretmeni ne öğrettiğini düşünüyorum ama hiç bir fikrim yok.
Öğrencileri tarafından hayat boyu flütle ya da içindeki tükürüklerle anılması muhtemel insanoğludur. şimdilerde de melodika var bak.
yelpazesi geniş ama işte devlet vermiş bi kere konsepti de repertuarı da eline...
müziğin kişisel bir yetenek olduğunu, kasarak öğrenilemeyeceğini; istenmeyince hiç öğrenilemeyeceğini anlayamamış, kendisini bir fizikçi, matematikçi zanneden; diploma notumu zamanında fazlasıyla düşürmüş cadaloz insan. ayıp be. sevgiyle de saygıyla da anmıyorum efendim. derslerinde izinsiz tuvalete falan giderdik, belki ondan bırakmaya çalışmıştır manyak.
şahsen bir matematik,edebiyat..vs öğretmeni olsam bir müzik, resim ve beden öğretmeniyle aynı sıfatı taşımayı hak etmediğimi düşünürdüm. tüm öğretmenler ne şartlardan geçerlerse geçsinler "ne iş yapıyorsun?" sorusuna "öğretmenim" diye cevap verir.