müzik karşıtı kişi ve grupların dilinden düşmeyen vurgu tümcesi.
müzik ne lan? şu hayat-ı fanide daha saçma bir uğraş göremiyorum. yani ne işe yarıyor bu müzik? müzik niye icraa edilir? kim müziksiz duramaz? müzik bizim hangi ihtiyacımıza cevap verir gibi sorular sorular sorular...
şöyle söylemeliyim öncelikle. yedi notanın çeşitli frekanslarla düzenlenerek azalıp alçalması ve peşisıra eklenmesi faaliyetleriyle elde edilen ezgiler ve bu ezgilerden vücud bulan müzik; olağanüstü derecede saçma ve gereksiz bir çalışmadır.
müzik, ruhun gıdası filan değildir. insanı neşelendirmesi veya hüzünlendirmesi de mevzubahis olamaz. müzik, insanların keriz gibi kendilerini kandırmalıdır. insan düz yazıdan da etkilenip, duygu değişikliklerine gark olabilir. müzik bu noktada gereksiz ve faydasız bir eklentidir.
chopin'in raindrops prelude'ünü dinlerken, duygulandım diyen salaktır mesela. insan piyano tuşundan çıkan sese duygulanır mı lan; te allaaam ya.
peş peşe nota sıralamakla uğraşan müzik camiasına da her zaman acırım. koca koca adamlar, dünyaya hiçbir katkısı olmayan, bir boka yaramayan faaliyetler içinde bulunmakta. bir boka yaramadığını şuradan çıkarıyorum mesela.
müzik olmasaydı ne olurdu? hiçbir şey. eee, o zaman müzik gereksiz bir uğraştır. insanın karnını doyurmaz; insanı rahat ettirmez. gıy gıy çalar dinler durursun. ancak kafan sikilir ve beyin hücrelerinin ölümünü hızlandırırsın. bu açıdan zararlı bile hatta.
sağlıklı ve zeki kalmak ve hayatını bu şekilde yaşamak isteyenler müzik dinlemek ve icraa etmek faaliyetlerinden uzak durmalıdır dolayısıyla, ehe.
kapının çalmasının, ellerinde burmalı niğde işi odunlarla steve harris, dave mustaine ve bobby jarzombek'in gelip sarfeden kişiye efsanevi bir dayak atmasının, pekmezini akıtmasının nedeni olabilecek kalibrede iddaa.*