biraz ama çok biraz bile beğeninize, kulağınıza uygun bir şarkı, dinlenirken alkol alındı mı bir anda büyür, yüceleşir, ruhunuza işler.
her ne kadar günah da olsa, zararlı da olsa bu alkol denen meret malumunuz üzere ruhunuzu ortaya çıkaran bir likittir.
zannederim ermen toroğlu söylemişti bir sohbette. benle değil yahu, tv'de. arkadaş demişti hani sarhoş olup bir bok yiyip sonra sarhoşluğun arkasına sığınıp aslında ben bunları yapmam diyen insanlar var ya, yalan söylerler. esas alkol alınca insanın gerçek yüzü gün yüzüne çıkar. yani alkollüyken, sarhoşken ne bok yiyorsan sen asıl o sun işte.
bir nebze katılırım buna. işte alkol alırken dinlediğiniz müzikler de , size dokunan sözlerde asıl ruhunuzu ortaya koyar. sağlam kafa ile içinize gömdüğünüz tüm duygular alkol denen şerefsizin sayesinde dışarı çıkar.
diyelim ki, kafa güzelleşmişken hep şen şakrak şarkılara mı eşlik ediyorsunuz, kimseyi yemeyin arkadaşım sizin hiç bir derdiniz yok bu hayatta, bülbül gibi şakıyorsun işte.
diyelim ki, normal zamanda taş gibi duruyorsunuz da, alkollü iken en arabesk nağmelere mi sığınıyorsunuz. belli işte içinizde, derininizde var bir şeyler. ta ordan haykırıyor.
sözün kısası, müzik ve alkol birlikteliği aslında sizin gerçek ruhsal durumunuzu ortaya çıkaran bir turnusol vazifesini görür.
bu turnusol da lise kimyadan aklımda kalan tek şey ki üç yılıma mal olmuştur. neyse o başka bir saçmalamanın konusu olsun.
Harika bir birlikteliktir.Biri diğerini tamamlar. Severek ayrılmış insanlar için müthiş bir acıdır aslında ama verdiği zevk dayanılmazdır. içiniz kanadıkça kanar,canınız yandıkça yanar ama vazgeçemezsiniz.Her parçada bir kadeh devirmek istersiniz.Devirdikçe devirirsiniz. Uyku öncesi herşey bitti zannedersiniz ancak uyandığınızda herşey hala yerindedir.