tam işlerin güzel gittiği, etrafınıza gülücükler saçtığınız, keyfinizin tavan yaptığı günlerde aniden saldıran hırçın misafir çocuklarına benzer. asıl önemli olan kaçan balığın hep büyük olmasıdır.
üzülerek yazıyorum ama birilerinin bir geleceği varsa o gelecek, klavye çalan ve screamlerde iyi olan küçük sarışın kıza bağlıydı ve kabul etmeliydik ki içimizdeki en yetenekli müzisyendi. sonuçta kız bize bayılmıyordu ama saygı duyulacak bir geçmişimiz vardı ve mantıklı düşünmek zorundaydık. anladınız mı? anladınız mı? anladınız mı?
aslında ben de kovulmuş olduğumdan içimde kıza karşı bir sempati oluşmuş da olabilir. bilemiyorum, düne kadar pek de batmıyordu.
(bkz: axl rose)dünyanın gelmiş geçmiş en yetenekli müzisyenlerinden oluşan gül gibi gurubu dağıtması. (bkz: slash), (bkz: steven adler), (bkz: Duff McKagan).
(bkz: metallica). dave mustaine alkol-uyuşturucu sorunları ve dev egosu nedeniyle guruptan kovuldu.
kesinlikle metallica'da gerçekleşmiş olan durumdur.
dave mustaine'in atılma sebebi direkt olarak grubun diğer üyelerinden bir kaç gömlek üstün olmasıydı. zira konserlerde dave'e sevgi gösterileri yapılıyor, "dave is god" şeklinde sloganlar atılıyordu. bunu çekemeyen lars ve james, dave'i gruptan uzaklaştırma kararı aldılar ve yerine ego konusunda hiçbir şişkinliği olmayan kirk hammett'ı getirdiler.
bunun haricinde tabii ki axl rose'un slash'i guns and roses'dan uzaklaştırması da en az yukarıdaki olay kadar kayde değer bir durumdur.
syd barret pink floyd'dan dışlanmamıştır. kendi psikolojik hali gereği kendisini bütün dünyadan soyutlamıştır. ortadan kaybolmuştur. yıllar sonra david gilmour onun izini bulmuş ve bir dağ evinde yaşadığını öğrenip ziyaretine de gitmiştir.
barret ortadan kaybolduktan sonra ona yazılan pink floyd şarkısının türkçesi ;'keşke burda olsaydın' dır.