acınası derecede kalitesiz bir "teorik müzik" öğreten, "iki tam bir yarım üç tam bir yarım" şeklindeki notasyon düzenini öğret(eme)mek haricinde başka hiçbir işe yaramayan niteliksiz lise dersidir.
asla öğrencilerin eline blok flüt vermekten daha dişe dokunur enstruman-eğitim tekniklerine girilmez. her tarzdan müziğe damgasını vurmuş sanatçılar incelenmez. tartışmalar yapılmaz. müzik tarihi kimsenin bir tarafında değildir.
bir lise öğrencisi müzik konusunda gelişmek istiyorsa ders almalıdır. müzik dersi bu konuda asla katkı yapmaz..
bir gereksiz derscik. bu derste hiç kimse birşey öğrenmez. şarkılara solfej yapılır, solfej ezberlenir ve okunur. bu kadar. herkes 100 alır genelde ve dersten geçilir. bütün bir sene boyunca haftada 2 saat sürekli boşa gitmektedir ki, asıl içimizi yakan şey odur. hele hele öss gibi bir dert var ise üzerinizde, iyice sinir bozucu oluyor bu ders.
ergenlik çağımın başbelası. günlerce önceden gerilip, huzursuz olma sebebi.
2 zor işi bünyesinde bulundururdu bu nalet ders. birincisi erkeğe yakışmayan, milletin içinde şarkı söyleme işi, ikincisi de şarkıların notalarını ezberleme işi.
lan sevmiyorum manyak karı. becerebilsem neden yapmıyım ? senden kafama kitap yemeye meraklımıyım sarışın kokoş.
(bkz: döverek müzik öğretmek)
iki tam bi yarım üç tam bi yarım, tam yarım tam tam yarım tam tam yarım tam tam.
Nefret edilesi ders, sanat değil mi bu müzik? Niye işin matematiğinde kalıyoruz, müzik yapan insanın duygularını, söz ve müziğin uyumunu falan işlesek, ya da albüm getirip dinlesek, 1 saat yorum yapsak, müfredatın en gereksiz derslerinden, öğrenciye çok şey kaybettiriyor.
branş öğretmeni hiç bulunamadığı için yıllarca "bu sınıfta kimin sesi güzel?", "hadi mahmut bize bir şarkı söylesin." şeklinde geçmiş gitmiştir.
o sebepledir ki sol anahtarıyla ingiliz anahtarı arasındaki farkı öğrenememiş bir nesiliz işte.
müzik dersi ama si bemolmüş fa diyezmiş hak getire.
eğer müzik hocanız gıcık gıcık espiriler yapıyo sınıftada tek tük gülen -ki zaten onlarda kötü espiride zirve yapıcak noktaya gelmiş şahıslardır.-yoksa o ders geçmez.
ilkokulda muhtemelen en çok sevilen ders. Kimi zaman şarkı söylenerek geçen ders kimi zaman kendini flüt çalmaya bırakıyor. 1 adım daha ileri gidebilen okullar varsa ne ala.
öğretmenin bizi türlü türlü enstrüman çalma vaadiyle kandırdığı derstir. Sonuç olarak piyanoda elin konumu öğrenilmiş ayrıca blok flütte üstadlık mertebesine erişilmiştir.
müzik dinlemeyi seven ve müzikle uğraşan birisi bile, okul yıllarında müzik dersinden mutlaka nefret etmiştir. müzik ders öğretiminde sayısal bağlardan dolayı sanki matematik ve fizik dersi havası vardır. ilkokul ve ortaokul döneminde bütün sınıfın aynı eseri tek ses halinde blok flüt ile çalması, hatta daha önceki nesilin yaptığı gibi mandolin kullanılması pek çok öğrenci üzerinde soğuk duş etkisi yapmıştır.