Benim elektro caldigimi bilmeyen yazar beyanidir. Belki erkegim ama kapaliyim. Hoca kapanabildigin kadar kapan sozluden yuksek alirsin dedi kapandim farz olmasa da evet.
açıkçası ablamda, bende çalıyoruz. müzik eğitimi ana bilim dalında ders alıyorum ve içeriye her girdiğimde biri gelip kimsin, necisin diye soruyor okulda bi tane türbanlı var. mantıken saçma olsa da acı bi gerçek türban taktığı için müzik yaparken garip karşılanıyor insanlar çok fazla yapan olmadığı için.
Nerden biliyosun dünya'yı dolaştında mı bunu öne sürüyorsun.Gayet de var hemde 10 yıldır arkadaşım ve harika çalıyor. Bi taraflarınızdan bişeyler uydurmaya ne kadar yatkın bir zihniyete sahipsiniz.cidden anlayamıyorum sizi.
aynı musikî parçasını dinleyen iki kişiden birisi nefsânî bir his duyarken, diğeri ondan daha ulvî bir mânâ çıkarmaktadır. Meselâ “incecikten bir kar yağar, tozar elif elif diye/Deli gönül abdal olmuş, gezer elif elif diye.” parçasını bir musikî eşliğinde dinleyen iki kişiden birisi “elif”ten Allah’ı hatırlayıp, ilâhî aşkı düşünürken, öbürü zahirî mânâsına bakarak “elif”ten bir kadını hatırlar, mecâzî bir aşk düşünür.
Bir başka misâl: Yunus’un,
“Aşkın aldı benden beni / Bana Seni gerek Seni.
Ben yanarım dünü günü / Bana Seni gerek Seni."
Aşkın şarâbından içem / Mecnûn olup dağa düşem.
Sensin dünü gün endîşem / Bana Seni gerek Seni.”
şiiri, bugün hem ilâhî olarak, hem de türkü olarak söylenmektedir. Şimdi biri burada geçen “aşk”tan ilâhî aşkı düşünürken, diğeri zâhirî mânâsına bakarak mecâzî bir aşkı hatırlar.
imam Gazalî Hazretleri ise (2) musikîyi, haram, mekruh ve mubah olmak üzere üç ana başlık altında inceleyerek şöyle der:
Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan kimseler için yalnızca bu duyguları tahrik eden sesler haramdır.
Vakitlerinin çoğunu buna veren, meşguliyeti âdet haline getiren kimse için mekruhtur.
Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehaptır.
imam Gazalî daha sonra, musikîyi haram kılan şeyin kendisi değil, sonradan ârız olan bazı sebepler olduğunu ifade eder, bunu da şöyle tasnif eder:
"Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir."
"Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, islâm inancına ve ahlâkına aykırı ise, bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır."
kaldı ki müzik aleti çalan türbanlı da vardır. https://www.youtube.com/watch?v=ydMLwebM9BA yukarıda tarif edilen duruma uymamakla birlikte nefsimize yenik düştüğümüz doğrudur. Allah ım hepimizi hidayete erdirsin. amin
nasıl yok var basbaya. dar görüşlü zihniyetin göremediği gerçektir. her yerde herkese çalacak diye bir kaide de yok ayrıca. güzelliklere ve güzele taraf olmak, çirkinlikleri güzellik diye yutturmak anlamına da gelmez.
kendini bilen kadınlar, bayağı işlerle uğraşmazlar. zaten piyasada yeteri kadar ---sanatçı--- diye geçinen meşhure vardır. kapalı / örtülü / tesettürlü hanımları da kendinize benzetmeye uğraşmasanız olmaz dimi.
illa ki abazan nefislere, sarhoş masalarına meze mi olacaklardı yani bu mu müzik ?