“Keçecizade izzet Molla Sivas’ta sürgünde iken, orada, şair geçinenlerden (‘müteşairlerden’) biri ona her gün ipesapa gelmez manzumeler gönderip fikrini sorarmış. Molla, yazılanlara şöyle bir göz gezdirip, hepsinin deli saçmasından ibaret olduğunu görünce, şiirleri getiren uşağa, ‘Beyefendiye söyle, perhiz etsin!’ demiş.
Biçare müteşair, izzet Molla’nın sözlerindeki inceliği nereden anlasın! O, Molla’nın gerçekten yemek konusunda perhiz yapması tavsiyesinde bulunduğunu sanarak, perhize başlamış. Bir süre sonra da, uşağıyla yeniden şiirler gönderince, izzet Molla, ‘Efendine söyle, perhiz etsin!’ uyarısını tekrarlamış. Bunun üzerine uşak, ‘Efendim’, demiş, ‘perhiz ede ede, zavallının kımıldanacak hali kalmadı…’
izzet Molla, bir lahavle çekerek, kükremiş: ‘Efendin perhiz ediyorsa, bu herzeleri kim ortaya çıkarıyor, be herif?’ “.