Eğer büyük ise ev benim küçükken yaptığım gibi salonunda futbol oynamak. Abimin çok lamba kırmışlığı vardır bu yüzden.
Evde ip atlayabilmek, küçükken salonda ip atlardım, zıplardım hatta eve gelen çocuklar ile hunharca oynardık. Rahatsız olacak bir kimse olmaması bu konularda çok güzel olabiliyor.
Ev içinde televizyon sesini istediğin kadar açmak gibi bir imkan sağlıyor, evde bir konuyu hararetli şekilde tartışabiliyorsun acaba biri rahatsız olur mu diye düşünmeden.
Balkonu çok büyük ise bizim gibi kahvaltılar, eve gelen misafirler ile çay keyfi ve hamak/salıncak kurarak güzel vakit geçirilebiliniyor.
Bahçede türlü türlü çiçek, ağaç olduğu için bahar aylarında şenlik yaz aylarında gölgelik olabiliyor.
Köpeğimiz var dört tane, Hayvanlar kalabiliyor.
Temizlik biraz zor oluyor çünkü 2 banyo, 6 adet oda ve mutfağı temizliğini yapmak bazen sinir bozucu olabiliyor.
Hele badana olaylarına girmek çok kötü, bitmeyecek gibi geliyor bu ızdırap insana.
Ama güzel yanlarından birisi de abim hobi odasında ps atarken, babam telefonda bir şeyler okurken, annem tv izlerken hepimiz farklı yerlerde olabiliyoruz istediğim odaya gidip yayılıyorum kalk diyen olmuyor.
Bayramlarda yatıya kalacak insanlara yer bulma sıkıtnısı olmuyor.
Yani şuan apartmanda kalıyorum, saldalyeyi kaldırıp çekiyorum ve gece geç saatte saçlarımı kurutmuyorum insanlara ses olacak diye. Bu gibi şeyleri müstakil evde düşünmüyorum açıkçası.
Böyle bir takım avantajlardır.
istediğin gibi davranabiliyorsun. Yeri geliyor yüksek sesli müzik dinliyorsun, yeri geliyor istediğin hayvanı rahat rahat bakabiliyorsun yeri geldi akşam çıkıyorsun kapıya yada catiya çardağın altında semaver keyfi yapıyorsun...vb. karışanın yok kafan rahat miss. Şimdilik rahatım yerinde de Mütahitler rahat bırakmıyor peder beyi.
istediğim gibi şarkılar söyleyebiliyorum. bahçede kedilerimi sevebiliyor, çayımı kahvemi bahçede içiyorum. bazen yemeğimizi bahçede yiyoruz. Avantajı çok. Allah'a çok şükür.
Betonarme bir hayat yaşadığımız şu dönemde; Sobanın üzerine koyulmuş ibrik cızırtısı, üzerine koyulmuş portakal kabuğunun mis kokusu ve eğer çatı çinkoysa yağmurlu havalarda duyulan muhteşem ses ve müthiş bir uyku. Kısacası özlenen ne varsa o.
kedi, köpek besleyebilmek, istediğin gibi tepinebilmek, sebze ve meyve artıklarını organik gübre olması için dilediğin zaman pencereyi açıp aşağıya serpiştirebilmek. ve kendi sebze meyveni yetiştirebilmek.
