özellikle sözlükte, kesinlikle düzeltilmesi, ıslah edilmesi gereken tavırdır. birçok kez müşahede etmişimdir ki müslüman kardeşlerim kemalistlere karşı dalga geçici, tahkir ve tahfif edici uslup ve söylem kullanmaktadır. halbuki, bir müslüman firavuna karşı dahi yumuşak olması gerekir. üstelik bir müslüman ilim meclisinde asla gülemez, dalga geçemez. bu tartışmayı kazansa bile adamı kaybettirir. yapılacak şey öğüt vermek ve islam'ı anlatmaktır. sonuçta hidayet allah'tandır.
aslında biz müslümanların kemalistlere ya da herhangi bir ideolojiye mensup insanlara karşı beslediği "özel" bir olumsuz düşünce yoktur. bizim derdimiz yeryüzünde Allah'ın dini islam'ın hakim olmasıdır. insanları kula kulluktan kurtarmaktır. sonuçta bu kainatı yaratan allah ise yönetme ve hüküm koyma yetkisi de ancak ona aittir. dolayısıyla hangi ideoloji, izm ya da dünya görüşü olursa olsun, Allah'ın hükmüyle hükmetmiyorsa, Kuran ve Sünnet ile hükmetmiyorsa, Allah'ın emir ve yasaklarını dikkate almıyorsa, yasalarını Kuran ve Sünnet'e göre oluşturmuyorsa, islam nazarında hiçbir değeri yoktur. Allah'ın dininden başka bir din, ideoloji ya da dünya görüşü aramak, Allah'ın dininde ve kendisinde bir eksiklik görmektir. islam nizamında bir eksiklik mi var ki, biz islam ile başka dinleri, ideolojileri islam ile sentez edelim? ya da islam'a tercih edelim? islam'ın çözüm sunmadığı, hakkında hüküm belirtemediği bir mevzu var mıdır? o halde müslüman olduğunu iddia edenler, neden Allah'ın hükümlerini istemiyorlar?
"Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı(kuran'ı) hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!"(nisa 105)
"...Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.(maide 44)
"...Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.(maide 45)
"...Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır."(maide 47)
müslüman bir insanın kemalist, kemalist bir insanın müslüman olma ihtimalinin yüksekliğinden dolayı, yani müslüman kemalist veya kemalist müslüman olmanın normal olmasından dolayı saçma bir söylemdir.
insanı yoran tavırlardır. zira allah'ı tanımayan, kuran okumayan insanlara "hüküm koyma yetkisi ancak allah'a aittir" deyince, bir kısmı dalga geçiyor, bir kısmı sövüyor, bir kısmı da ilahlık makamına geçerek kendince açıklamalar getirmeye çalışıyor. insanlar niteliksel bir tartışma düzleminden çok uzak. insanlar tartışırken düşüncelerini değiştirmeyi göze almıyorlar. çünkü düşüncelerini değiştirince, yaşamlarını da değiştirmeleri gerekiyor. bu da tabii zor bir iş. ama düşüncelerini değiştirmeyi göze alamayanların düşüncelerini sarsmak daha zor bir iş. çünkü siz ne kadar düşünceleri çürütürseniz çürütün, düşüncelerini değiştirmeyi göze almayanlar için hep bir kaçış yolu vardır. onlar kaçar siz kovalarsınız ve bu kovalamaca hiçbir zaman bitmez. en iyisi siz onları çağırın, kovalamayın. onları islam'a çağırın. kuran okuma çağırın. hakikatlerle yüz yüze getirin, bırakın kabul ediyorlarsa etsinler, etmiyorlarsa etmesinler.
bilsinler kimüslüman olduğunu iddia edenler iddialarını gözden geçirmek zorundadır. kendilerini, düşüncelerini ve yaşayışlarını kuran ve sünnete göre sorgulamayanlar kendilerini islam'a nispet ederken bir kere daha düşünsün. bir müslüman kuran okumadıkça, kuran'ı da hidayet bulmak maksadıyla samimi bir şekilde okumadıkça ne düşüncelerini değiştirir, ne de yaşayışını. düşüncelerini, yaşamını değiştirmeyi göze almayanlarla da tartışmanın bir manası yoktur. onları çağırın, yeter.
"müslümanlarin" kemalistlere karsi tavri diye bir yana "müslümanlari" bir yana da "kemalistleri" koyan süzgec zihniyetin realite bozuklugundan muzdarip oldugunu ispatlayan cümle.
"müslümanlarin" kemalistlere karsi tavri yoktur, kaldiki bircok kemalist müslümandir. kemalistlere tavir icinde olanlar müslümanlar degil, din tüccarlardidir. islamiyeti mübareklerin tekeline vermisler gibi, utanmadan allah'in icislerinden sorumlu basin sözcüleri gibi, millete cennet ve cehennem bicmektedirler.
kisacasi kuran'da maun ve benzeri bircok surede kinanan kisilerdir.