kusursuz yaratılmış kainat diye bikbik edenlerin çocukları anne karnında iken down sendromu teşhisi konulduktan sonraki ne yapıcaz diye geçirilen 3-5 ayı yaşamalarını istemiyorum. gerçekten istemiyorum.
ateistin allah'ın varlığı ihtimalinden korkmasından çok daha zayıf olan bir ihtimaldir. atesitlerin diğer dinlere sürekli dışkı atması bu korkunun eseridir. içlerinde bir ihtimal olmasa bu kadar allah kitap düşmanlığı gütmezler kendi işlerine bakarlar . bir gün bir bakmışsın yanına gelmiş "allah ın varlığına" inandım ben abi deyip allah yolunda koşmaya başlarlar. olmaz demeyin örnekleri çok.
müslümaların(veya diğer din mensuplarının) allah'ın yokluğu ihtimalinden korkması gibi bir şey yoktur. zira, allah yoksa bile yaptıkları ibadet onların kötülüğüne işlemeyecektir, ama eğer ki varsa *allah'ın varlığına inanmayanlar için aynı şey geçerli değildir.
"Neden hiçbir şey yok değil de birşeyler var" sorusunda cevap bulan bünyenin bundan korkmasına gerek yoktur. Kitabımızda müslümanlığın esas düşmanının şirk olduğu tekrar tekrar belirtilmiştir. inançsızlar hakkında ayet sayısı düşünüldüğünden de çok çok azdır.
teorikte olabilecek fakat gerçek bir müslümanda olamayacak bir düşüncedir.
-müslüman(gerçek müslüman) Allah a inanarak yaşamını sürdürürken içi rahattır, ve hayattan zevk alır. güzel bir yaşam geçirir. şüphelerle hayatını gölgelemez çünkü gerçek imana sahiptir.
-haşa Allah yoksa bile müslümanın kaybedecek birşeyi yoktur, ama varsa(ki şükür) kazanacağı çok şey vardır.
-insan yaratılış gereği, sürekli tutanacak bir dal arar, çünkü hep birşeylere muhtaçtır. Allah c.c bu ihtiyaca en güzel cevap verendir. Allah a güvenen ve inanan insanın sırtı yere gelmez.
-iman hem nurdur hem kuvvettir, hakiki imana sahip olan kişi kainata meydan okuyabilir.-
elde tutulmayan, gözle görülmeyen hiçbişeyin ispatı yoktur. bu tez öne sürüldüğünde şüphe duyulması ihtimal olabilir. fakat kainat'a ve içinde bulunduğumuz dünya'ya baktığımızda bunların kendiliğinden varolmadığını ve ilahi bir güç tarafından yaratıldığını görmekteyiz. bütün bu örnekler allah'ın varlığına ispattır. dilinde müslüman olan insanların her zaman içinde olan şüphe durumu, samimi, takva sahibi ve okuyan müslümanların tereddüt dahi etmeyeceği ruh halidir.
tüm hayatının boşa geçmesi ihtimalinden duyduğu korkudur. ama din öyle bir siyasettir ki işi öbür tarafa bırakmaz, burada bitirir. yani tanrı adına hareket eden o kadar çok kişi vardır ki; bir süre sonra sebep sonuç ilişkisi, yani ahiret inancı anlamını yitirir.
Metafizik düşüncenin temelinde korkunun ve gizemin bulunduğunu bilenler açısından normal karşılanan durumdur. Teolojik kurallar ve onların dinleri mucizeler yaratan peygamber efsaneleri ile dolup taşmıştır. Mucizeler ise anlamsız olanın anlamlı hale getirilmesi için dine gestaltçı bir bakış açısı sunar. Bu şekilde bazı doğaüstü olaylar ile aslında tanrı'nın var olduğu ve bunların onun kanıtları olduğu bir bütünlük halinde inançlı insana sunulur, korkular bir nebze olsun hafifletilmeye çalışılır. Dinler aslında insanlarda doğuştan gelen ve kendini koruma refleksi olarak yararlı bir şekilde kullanılan tehlikeler karşısında onun hayatta kalmasına yarayan korku ve telaş duygularının işleyiş mekanizmasını değiştirir. Deprem anında beton altında kalıp ölmekten korkmak yerine, korku öldükten sonra maruz kalınacak günah hesap işlerine ve cennet-cehennem seyahatine yönlendirilir. Aynı şekilde birçok insan herhangi bir ağacın onu ziyarete gelerek ev işlerini yapacağını söylersek bize gülecektir, ancak içine biraz mistik öge serpiştirip gece 12'de dolunay çıktığında o ağacın altına gidip dua ederse arzu ettiği şeylerin gerçek olacağını söylersek buna tamamen inanmasa bile inanma eğilimi gösterecektir. Herhangi bir ciddi trafik kazasından sağ kurtulan bir inançlı insana sorduğumuzda ise bunun tanrı'nın hikmeti olduğunu söylemesi de aslında o anda yaşamış olduğu çarpıtılmış korku duygusunun usa vurulmuş halidir.
Kısaca inançlı insanlar inançlarından korkarlar, ancak bu korku metafizik düşünce ile gerçeklikten koparılarak sanal hale getirildiği için bunun farkında değillerdir.
Allah'in varligi hakkinda insanda meydana gelecek en ufak bir süphe ve tereddüt ; müslümanlar arasında imanı yok eden sebepler arasında gösterilir. Yani iman şüphe kabul etmez.
olmayan korkudur. zira kaybedeck hiçbirşey yoktur. islam dininde ki pek çok ibadetlerin insan sağlığı yönünden yararları vardır. yani gene elde var 1 olur. ama allah varsa ateisit kaç buçuk atar orasını görmek isteriz.
hz.Ali'ye Allah'ın yokluğunu durumunda kıldığı namazların boşuna kılınmış olduğunu söyler o dönemde yaşayan biri.hz.Ali de eğer Allah senin dediğin gibi yoksa benim kaybedeceğim bir şey yok ama benim inandığım gibi Allah varsa bahşedilen cennetinde olacağım o zaman sen ne yapacaksın şeklinde cevap verir...