müslüman olduğu halde şeriatın ahlaksızlık ve zina gibi dinimizce yasak olan davranışlara izin vermediğini ve işine gelmediğini bildiğinden mütevellit şeriattan korkan fakat kısacık bir ömrünün olduğunu ve ahiret hayatının kendisi için korkunç olacağını unutan insandır. peygamberimiz zamanında ülkenin şeriatla yönetildiğini biliyorsun ve peygamber efendimize inanıyorsun da neden şeriatı kabul etmiyorsun ahlaksız.
bence herzaman gündemde tutulması gereken bir tartışmadır bu.
şimdi kuranda hırsızlık suçuna ne ceza verilmesi gerektiği yazıyor ve bu bir emirdir müslümanlara göre.
aynı şekilde tecavuz, cinayet gibi bir çok suça da ne ceza verilmesi gerektiği bir emir olarak yazıyor.
ozaman sen müslümansan şeriat istemek zorundasın.
hem laik hem müslüman olmaz, ya müslümansın ya laik.
ondan sonra 21. yy da 6. yy ın kurallarıyla yaşarsınız.
tam olarak ben oluyorum. dinimi her platformda sonuna kadar savunurum ama şeriata' da sonuna kadar karşıyım, islam saygı ve sevgi dini olduğuna göre bir devletin halkı üzerinde özellikle din konusunda baskı yapması düşünülemez. laik devlet bütün dinlere aynı mesafededir ve vatandaşlarına din seçme özgürlüğünü tanır.
bir kişi zinadan allah korkusu yüzünden değilde devlet korkusu yüzünden uzak duruyosa ben onun müslümanlığından zaten şüphe ederim.
şeriatın bir yönetim şekli olmadığını bilmeyen bir fikirin ürünüdür. müslümanlığın özgürlük dini olduğunu ve vicdanın yaptırım gücünü kullanmayıp da şekilcilik politikasıyla yer edinmeye çalışan bir fikirin yansımasıdır.
yeni bir dinin temellerini atan kendinden din üreten insandır. islamın bazı kurallarını alır uygular bazı kurallarını uygulamaz. eee o zaman o islamiyet mi oldu şimdi?
kimsenin eleştirmeye hakkı olmadığı insan. siz de müslümanım diyip hırsızı seçiyorsunuz çok doğru müslümansınız kusursuzsunuz bu ülke müslüman diye bu kadar katil sapık çıkarıyor da sanki kusursuzsunuz denilesi hede.
hem ülkede bir tek müslümanlar yaşıyor sanrısı nerden çıkıyo.
ayrıca alahın kanunlarını uygulayanlar kusursuz mu oluyor olmuyor neden hayatımı kusuru insanların eline bırakayım.
görüyoruz şeriatla yönetilen ülkeleri de onlar uygulayamıyor muş muş sanki sen çok doğrusun da çok doğru uygularsın.
alıntı:Şeriat (Arapça: الشريعة), islam hukuku anlamında islam'daki ibadetler, muameleler ve cezaları içerisine alan, dinî hukuka ait tüm kavram ve kurallara verilen isimdir. Fıkıh ise şeriatta bu kanun ve kuralların teorik ve pratik uygulama çalışmaları ile ilgilenen, bir anlamda şeriatın ne olduğunu belirleyen çalışmalara verilen isimdir.
hal böyleyken, şeriata karşı çıkmak müslümanın kendi diniyle celismesidir.şeriatı insanlardan uzaklaştıran sanırım, fıkhi yorum ve hatalardir.
Şeriatın bu ülkede uygulanabileceğini düşünmüyorum. Neden mi ? Şeriatı uygulayacak hukukçunun yetişmesi imkansız.
Bir kere bu hukukçu kuran, hadis ve tefsir kitaplarını okuyabilmek için Arapça ve Farsça bilecek. islamiyetin bütün mezheplerini bilecek.
Hristiyanlığı anlayabilmek için incil okuması lazım. Onun için latince bilecek. Ortodoksluğu anlayabilmek için yunanca ve Rusça bilecek.
Protestanlığı anlayabilmek için almanca bilecek.
Yahudiliği öğrenip anlayabilmek için ibranice ve musevice bilecek.
Budizmi vs uzakdoğu dinlerini öğrenebilmek için oralardan da bir kaç dile malik olacak...
Ehh, sonuçta siz hukukçu yetiştiriyorsunuz. Ona sadece dini şeyleri öğretip bırakamazsın. Cahil bir hukukçu herşeyden daha tehlikelidir.
Bu hukukçu bu dini bilgilerin yanında Avrupa'da ortaya çıkmış siyasi, sosyal, felsefi fikir akımlarını öğrenebilmek, bu akımlar hakkında yazılmış eserleri okuyabilmek için tüm bu dillerin yanında Fransızca, ingilizce bilecek.
On küsür dil etti. Şimdi huzurlarınızda soruyorum. Tüm bu niteliklere sahip bir hukukçu jenerasyonu Türkiye gibi rezil eğitim sistemli bir ülkede yetişebilir mi ? Hatta bırakın Türkiye'yi, dünyanın en köklü ve kaliteli eğitim sistemine sahip ülkesinde yetişebilir mi ?
Ben söyleyeyim : Hayır. Bu niteliklere sahip insan ancak bir iki tane yetişir. O bir iki hukukçu da ülkedeki bütün mahkemelere yetemez.
Şeriat eğer Allah'ın kanunlarının uygulanmasıysa, zaten inanan insan bilir ki, kâinatın her zerresinde işleyen kanun Allah kanunudur. işlemediği ve hükmünün olmadığı zerre kadar mekân ve zaman yoktur.
sen kendi aklınca kural uygulayıp Allah bu işi beceremiyor mu diyorsun yoksa hâşa?
Edit:
Bu yazı 2 eksi oy aldı ya, artık bu sözlükten hiç bir şey beklemiyorum ben.