beş vakit namaz kılıp da tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerde var.
namaz kılmayınca günaha
çalınca kul hakkına giriyosun.
hangisi daha kötü tartışmayalım isterseniz sizi gidi amcasının yobaz piçcikleri *
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu azizim. müzlümansan farzları yerine getirmek zorundasın. farzları yerine getirmiyorsan günah işliyorsundur di mi. sağda solda müslümanım deyip namaz kılmamakta neymiş. bre münafık.
çelişik insandır. erteleyen insandır ya da hiç namaz kılmayı aklına bile getirmemiş insandır.
bu insanlara* münafık demek ağır kaçar ama namaz kılmanın farz olduğunu, kılmamanın affedilmeyen günahlar arasında olduğunun bilinmesine rağmen kılınmıyor oluşu da kocaman bir gerçektir.
ha senin dinin sana benim dinim banadır kimse karışamaz orası ayrı bir durumdur ama özeleştiri yapıldığında görünen gerçekte gözler önündedir. yarın ölmeyecekmiş gibi yaşamak.
ben 40 yasima gelince bAşlıyacam, emekli olunca hepsini düzenli kılıcam gibi ertelemelerle kendini kandıran insan topluluğudur, maalesef çogumuz böyleyiz.. Ha bide düzenli alkol tüketicisi olup üstüne üstük oruç da tutmayanlarımızda vardır ki bunların bir hristiyanla arasındaki 3 farkı bulunuz deseler, -aaa fark mı varmışş gibi cevaplar almamız muhtemeldir..
büyük ihtimalle, birazdan kılmayanların "sanane, seni ne ilgilendirir" gibi cümlelerle savunmaya geçeceğini göreceğimiz başlık. ha, bir yere varacak mıyız? hayır.
iman etmek müslüman olmak için yeterlidir. imanın şartlarıda bellidir. allah'a iman, meleklere iman, peygamberlere iman, kitaplara iman, ahiret gününe iman, kaderin hayrın ve şerrin allah'tan olduğuna iman. namaz kılmak kul ile allah arasındaki mevzudur. mevlana dönerek ibadetini yapmış, yunus ilahileriyle, hacı bektaş semahlarıyla. ibadetin namaz olup olmaması allah katında öenm arz etmez, önemli olan ne kadar aşkla yapıldığıdır. allah adet haline gelmiş hiç bir ibadeti ve hayrı kabul etmeyecek kadar yücedir. bu yüzden standartlaştırılmış şekilde ibadet yapmaktansa içinizden geldiği gibi ona ibadet etmek çok daha evladır.
bu arada namaz farsça eğilmektir. arapcası salattır,salatın türkçe karşılığı ise içtenlikle yapılan duadır. bu arada salat farzı 5 kere değildir.
