Kahve: Halid isimli bir Müslüman, Etyopya'nın Kaffa bölgesinde keçilerin yere dökülmüş koyu renkli tohumları yediğini fark etti. Kahve 1645'te Venedik'e geldi.
* Satranç: Eski Hindistan'da ortaya çıkan bu oyuna Persler tarafından bugünkü şekli verildi.
* Paraşüt: Endülüslü Abbas Kasım ibn Firnas'ın asıl amacı uçan bir cihaz icat etmekti. icadı sadece yere çakılmasını engelledi.
* Sabun: Mısır ve Romalılar bazı materyalleri temizlik için kullansa da bitkisel yağları sodyum hidroksit ile birleştirip ilk sabunu yapan Müslümanlardı.
* Çelik yelek: ilk kez ok geçirmeyen giysiler yapanlar Müslümanlar. Hıristiyanlar bunu Haçlı Seferleri sırasında öğrendi.
* Ameliyat: Ebu'l- Kasım El Zehravi'nin, 10'uncu yüzyılda bulduğu ameliyat yöntemleri ve 200 alet hâlâ kullanılıyor.
* Akşam yemeği: Irak'tan ispanya'ya gelen Ali ibn Nafi, 9'uncu yüzyılda çorbadan sonra et ya da balık yemeğiyle devam eden ve meyve ya da tatlıyla son bulan akşam yemeğini restoranında uygulamaya başladı.
* Halı: insan figürünün kullanılmaması Müslüman dünyasında halıcılığın da gelişmesini sağladı.
* Çek: 9'uncu yüzyılda Müslümanlar iş yaptıkları kişilere verecekleri tutarı kağıt üzerine yazıyor bu kağıtlar gerçek para gibi değerlendiriliyordu.
* Roket: Çinlilerin gösteri amaçlı roketlerinin içine potasyum nitrat katarak askeri amaçlı kullananlar Müslümanlar oldu.
* Bahçe: Bahçeyi çiçek ve sanat eserleriyle süsleyip meditasyon merkezi haline getirenler müslümanlardır.
müslüman anatomistler insan kafatasının 8 kemikten meydana geldiğini ortaya koymuşlardır. halbuki galen 7 kemikten meydana geldiğini ileri sürmüş idi.
kulak içinde üç kemikçiğin varlığını ilk defa keşfeden de müslüman anatomistlerdir.
onlar, gözün yapısını çok iyi biliyorlardı ve oftalmolojide çok ilerdeydiler.
batının da saygı ile bahsettiği meşhur hekim ebu bekir muhammed bin zekeriya razi göz ameliyatını fenni usullerle yapan ilk hekimdi.
diğer bir önemli oftalmoloji kitabı, talebesi olan huneyn ibn i ishakındır.
sinirlerin yapılarının beyninkine benzediğini ilk ortaya koyandır.
türkistanlı müslüman tabip ali bin ebil-hazm küçük kan dolaşımını william harvey'den üç asır önce açıkladı ve şemasını çizdi.
her ne kadar galen ve ibn-i sina 'da kan dolaşımını izah etmek için uğraşmışlarsa da muvaffak olamamışlar ve bu konunun teferruatlı keşfi ibn-ün-nefse nasib olmuştur
osmanlı büyük bir orduya nasıl hükmedilmesi gerektini bütün dünyaya göstermiştir. gerek lojistik gerekse konaklama açısından ordu çok iyi yönetiliyordu. ordu sayısı ne kadar büyük olursa olsun hızlı ve akıllı kulanılmıştır ordu.
ilim bilim kültür sanat edebiyat. eski yunanı yorumlayıp batıyı uyandıran, rönesansın temellerini atan bir dindir islam. cebir, astrofizik, kimya alayı ibn-i sina, ibn-i rüşt, al cabir, imamı gazali müslüman ilim adamlarının eseridir. (bkz: al cabir)
geçiğimiz günlerde ordu valisi ali kaban, camilerde bulunan pisuvarları kaldırmıştı 'itikatimiza aykırı' diyerek. böylelikle tıp alanında büyük bir gelişmeye imza atıldı.
cünkü pisuvar; ummetin prostrat sıhhatine, zarar verip kansere yol acmakla suçlanıyordu. sonra n'olduysa suçlanan pisuvarlar söküldükleri yerlerine takılarak itibarları iade edildi.
avrupalı ve amerikalılar'ın karnını doyuran, ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturan, bitmek tükenmek bilmez, sürekli gelişen, kâr etmeme olasılığı olmayan bir pazar. (bkz: silah sanayii)