müslümanların neredeyse tamamına yakını, anne babadan duyma bilgilerle dini yaşarlar. bir konu tartışalım dersen hemen sıçışa geçer ve cehenneme gidince görürsün derler. lan az okuyun bir şey olmaz. hem islamiyette de ilk emir oku. please, please.
bu sadece dini konularda değil, hayatın tüm alanlarında oluşan tembellik ve üşengeçlikten kaynaklanmaktadır. türk insanının en büyük düşmanı tembelliktir.
bir ateistten zırvalar kitabı yazılsa başına önsöz olarak konulacak girdi. zırva işte. öyle müslümanlar var ki, seni kar üstünde köpek yavrusu gibi oynatır hacı.
evet ne arapças'sını, ne de türkçe'sini açıp okumaya niyetleri olmadığı için, dünya üzerinde bu kadar hoca var. ve her biri en basit meselelerde bile uzlaşamıyor. çünkü kuran bazı konularda subjektiftir. yani bireyin kendi aklı ve yaşantısını takip etmesini ister. ama genelde insanların tercihi "hocam parfüm sıkmak orucu bozar mı" yönünde gelişir. birisi "içinde alkol var bozar" der, öteki "hoş kokudur bozmaz" der falan. yine bu insanlara "kolonya dökmek günah değil, içmiyorsun ki" desen, ama "kuranda alkol günah" der. ama bunu kuranın hangi ayeti der hiç bir fikri yoktur. gidip okumamıştır da.
müslümanım ve kendi dinimi okuyup araştırma düşüncesindeyim. ezberden konuşmamak gerek.
nedeni ülkemizde bulunan din karşıtlarıdır.
ülkemizde kemikleşmiş olan belli bir kesim dini gericilik unsuru olarak görmekteler.
eğitim sisteminin hatalı olması da bu zayıflığın sebeplerinden biridir.
okulda haftada bir saat din kültürü ve ahlak bilgisi dersi vereceğin yerde, haftada 2 saat kuran'ı yorumlama dersi verirsen ülkede sorun falan kalmaz sayın m.e.b! duy sesimizi!
bu ülke yobazlardan çok çekmiştir.
din eğitimi okullarda gençlere en özenli şekilde aşılanmalıdır.
böylece yobazlık faaliyetlerinin biraz olsun önüne geçilecektir.