"Bu, onların iman etmeleri sonra inkâr etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerine damga vurulmuştur (mühürlemiştir), artık onlar kavrayamazlar."
"Bundan sonra kalpleriniz katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan su çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan habersiz (gafil) değildir."
"De ki: "Gördünüz mü/düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alır ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah`tan başka getirebilecek ilah kimdir?" Bak, biz ayetleri nasıl açıklıyoruz da onlar yine sırt çevirip-engelliyorlar?"
"Şimdi sen, kendi hevasını ilah edinen ve Allahın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağı ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allahtan sonra ona kim hidayet verecektir? Yine de öğüt alıp-düşünmüyor musunuz?"
"Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını artırdı. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır."
edit: an itibariyle gördüğüm olay karşısında şok olmuş bulunmaktayım ! bu entry'i girerken başlık entry'sindeki bakınızları ve tanımın başını okumuştum.
az önce tamamını okudum ki bluevelve, ağızların mühürlenmesinden bahsetmiş. oysa ki ben kalplerin mühürlenmesi içerikli bu ayetleri "ağızların mühürlenmesi" şeklinde telafuz ettiği söze tam cevap mahiyetinde yazmamıştım.
şimdi geldim, gördüm ki allah'ın takdiri herhalde.
Nasıl bir zekanın ürünü olduğunu merak ettiğim sorular.
Bi de en mantıksızı da şu ki ' tanrı her yerdedir ayağımın altında bile mi' la üç yaşında çocuk bile böyle saçma bi soru soramaz. inanmıyosun madem hadi o senin kararın da niye saçmalıyosun ki durduk yere şimdi?
allah ın en büyük sıfatlarından birisi kıdem sıfatıdır. yani Allah'ın başlangıcının olmaması, ezelden beri var olmasıdır. zaman ve mekan kayıtlarından münezzeh, ezeli ve kadimdir.
soruların hepsi aslında allah kendisi gibi bir allah yaratabilir mi? cümlesine çıkar. hayır yaratamaz çünkü yarattığı o güçlü ve koskocaman varlığın bir zamanı ve tarihi olacaktır. dolayısı ile yaratılmışlardan olacaktır. allah ın sıfatları kendisinde olmayacaktır. bu kadar basit işte. biraz beyin egzersizi biraz da imanla herşey yoluna giriyor.
ben de bir soru soracağım; türlerin kökenini incelerken insanın maymundan, maymunun kertenkeleden, kertenkelenin balıktan vs.vs.vs. tek hücreli okaryotun hatta daha da ileri gidiyorum bir adet proteinin kendi kendine olmasına inanıp. yüce allah ın varlığına inanmamak beyinsizliktir. (yemin ederim hakaret için söylemiyorum gerçekten beyinsizliktir) ulan zaten bir tesadüfe inanıyorsun bu denli aptalca ve hiçbir dayanağı olmayan bir düşüncen var ama yaratıldık diyemiyorsun vallahi pes.
islam doktrini iman etmeyen kişiyi beynini kullanmayan kişiye benzetir. ''hala aklınızı kullanmayacak mısınız'' cümlesi ile başlayan onlarca ayet vardır kur'an-ı kerim de. kullanamıyorlar garipler ne yapsınlar. ya kullanacaklar ya da zakkum ağacı, irin ve kor ateş triosunun muhteşem azabından ufak ufak tadacaklar. karar kendilerinin.
dutu alıp pekmez yapar ardından kızarmış ekmeğin üzerine tereyağı ile sürer,
afiyetle yerim aslan sen rahat ol!
sen sor yeter ki omega 3 gibi dimağını, beynini ve ufkunu açmaya devam ederim.