kuranda bazı ayetler vardır hükmü kesin ve açıktır . herkes tarafından aynı anlaşılır muhkem ayetler denir bunlara . bazı ayetler de vardır ki müteşabih ayetlerdir ve bir alimin içtihad etmesiyle açıklanır . yani o ayetin anlaşılması için derin bir bilgiye sahip olan insanın açıklaması vardır . alimlerin yorumlamaları arasında bazı farklılıklar olmuştur ve bu gayet doğaldır .
peygamber efendimizin yaptığı bazı şeyler de farklı yorumlanmıştır . mesela en çok anlatılan olay peygamberimizin bir gün ayağı kanıyor daha sonra da eli ayşe annemizin eline değiyor . bu olanlardan sonra peygamberimiz gidip ebdest alıyor . Bu konuda iki mezhep imamı imam şafi-i ve imam hanefi farklı yorumluyorlar . imam hanefi ayağı kanadığı için abdest aldığını imam şafi-i ise eli hanımının eline değdiği için abdest aldığını düşünüyor .
mezhep olayı da cemaat gibi aslında peygamber efendimizin zamanında olmayan şeyler . o zaman insanlar merak ettiği konularda ya da fikir ayrılığına düştüğü konularda peygamberimize soruyorlar . onun vefatından sonra ise iş alimlere ve onların bu muhtelif konulardaki yorumlamalarına kalıyor . islamın özü genel itibariyle aynı tutum içinde aynı anlaşılsa da alimler bazı noktalarda fikir ayrılığına düşümüşler ve bu da zamanla mezhepleri ve cemaatleri oluşturmuş .
cemaatler dini uygulayıştaki farklılıklar yüzünden doğmuştur. mezhep ayrılıklarına benzer. hz.muhammed' in cemaatlerle alakası yoktur. cemaatler genellikle hz.muhammet' in yokluğunda kendisi böyle yapardı diye yorumlamasından doğan ayrılıklar yüzünden oluşmuşlardır.
prensip olarak öyledir. ama pratikte bir yararı yok. ayrı ayrı cemaatler olması doğal bir yerde; ayrı mizaç özellikleri, ayrı algılayışlar, ayrı yönelişler gereği...
ama siyasi olarak, ayrı olma hakkı yoktur müslümanların. ayrı olma hakkı olmadığı gibi, kendilerinden olmayanlarca yönetilme hakkı da yoktur. bundan dolayı da, sürünmeyi rahatlık ve zenginlik zannediyorlar bugün.
