sağda solda düzinelerce örneğiyle karşılaşılabilecek bir büyükbaş türü. en belirgin özelliği jipe binmiş türbanlı kadın görünce kurt adama dönüşmesidir. bu arkadaşın tedavisine ilk olarak google a girip "zengin sahabeler" yazması istenerek başlanabilir.
bu arkadaşın asıl arzusu büyük ihtimalle müslümanın alt tabakada olması ve fazla söz sahibi olmamasıdır. o yüzden müslüman şirketlerine büyük düşmanlık besler. mümkünse oralarla bağlantısı olan yerlerden alışveriş yapmaz. ne gariptir ki yeri geldiğinde "alkol satan marketten alışveriş yapmayan müslüman" ı da yobaz olarak niteler.
eksik tamlamadır. müslümana kimse zenginliği layık göremiyor değildir. sadece dini kullanarak zenginleşmeyi kendini dindar sayan birine layık görememektir. örnek vermek gerekirse bugün bildiğin her gün aldığın ekmekte kdv varken, çok sevgili başbakanımız sayesinde atasay kuyumculuğun sahibi için yıllar öncesinde ki hala sanıyorum ki devam ediyor, pırlantadan kdv kaldırılmıştır. ve atasay kuyumculuk türkiye'nin bir anda tavan yapan şirketleri arasına girmiştir. benzer örnekleri başbakanın kızlarını yurtdışında okutan ramsey'in sahibi için yapılmış olanlar gibi vs vs diye gider doldurmaya gerek yok. merak eden zaten açar bakar böyle o kadar çok şirket var ki. şimdi hal böyleyken ben bu insanlara değil zenginliği, müslümanlığı bile layık göremem. zira kul hakkı yendikten sonra üstelik bunu alışkanlık haline de getirdikten sonra tüm ibadetlerini yerine getirsen benim gözümde yine müslüman olamazsın.
onun haricinde bu ülkenin yüzde 95'i müslüman değil midir? o halde niye sadece türbanlı insan olduğunu belirterek buna müslüman deme ihtiyacı hissedilmiştir. işte ortaya çıkarılmak istenen algı budur. başı açık müslüman değil midir de türbanlı olan öne sürülmüştür müslüman diyerek. işte bu yüzden insanlar türbana karşı çıkmaktadır. çünkü yaratılmak istenen ortam budur. ne kadar yazarsak yazalım nafiledir. ne acıdır, sözde kendini dindar sanan insanların kendini allah yerine koyup diğer insanların inançlarını sorgulamaları.
kişisel düşüncesi yüzünden söyleyene "mal" diye hitap eden adamın yanlışlığıdır.
"komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" hadisinde bile paylaşımcılığı vurgularken, o zenginin jeeplere binip şu soğukta donan için hiçbir şey yapmaması abes olandır.
"kalben müslüman" yargısını da savunan kişidir.müslüman kişi zengin olabilir olursa iyidir çünkü paylaşımcıdır müslüman (paylaşımcı olması gerekir).fakat şu vardır ki gözünü para hırsı bürümüş biri zaten paylaşamaz çünkü daha fazlasına odaklandığı için çevresindekileri göremez tıpkı diğerlerini "mal" olarak tanımlaması,algılaması gibi.
"hani müslümansa, bu kadar aç sefil varken yaşadığı semtin hemen arka sokaklarında, kendi bile kendine bu zenginliği layık görmemeli; hani öyle tarif ediyorsunuz ya müslümanlığı; hani komşusu açken tok gezen bizden değildir safsataları; hani bu dünya nimetleri değil öbür dünya cennetleri ya asıl sizin istediğiniz..." demeye çalışmıştır, dili dönmemiştir; bu kadar çelişkiyi allah bile düzene sokamaz; yuh!...
--spoiler--
Peygamber efendimiz başını hurma lifinden yapılan bir yastığın üzerine koyup yatardı.
Onu bu halde gören Hattab oğlu Ömer (r.a) ağlamaya başlamıştı.
Zahid Peygamber ona: "Niçin ağlıyorsun?" diye sorunca,
Ömer şöyle demişti: "Nasıl ağlamayayım ki? Kisra ve Kayser, dünyanın d e b d e b e l i h a y a t ı i ç i n d e y a ş ı y o r l a r. Oysa sen bu kaidesini"
Muhammed (sav), ona şu cevabı vermişti:
"Ey Ömer! Dünyanın onlara, ahiretin de bize olmasını istemez misin?"
Ömer: "Evet, isterim" diye cevap verince
Peygamber efendimiz de: "işte bu böyle olacaktır." dedi.
--spoiler--