dünya üzerindeki 1.500.000.000 nüfusunun 1.400.000.000'ının aptal olduğunu düşünen aptallar topluluğu vardır.
zanneder ki; her biriyle tek tek konuşmuş, dünyayı, kainatı tartışmış, kudüs'ü, namus-u ekber'i sormuş, yaradılışın tartışmasız mükemmelliğini irdeleyip kafa yormuştur.
bu ne büyük bir gaflettir! bu hangi boktan bir ideolojidir ki... pazarda gördüğümüz bir peynir hakkında bile kolayca hüküm veremiyorken, bir insan, bir beyin, bir canlı hakkında kolayca hüküm verilsin.
gelişen dünyaya ayak uyduramayan dünyanın 7 kıtasının tamamında azınlık olarak bulunan dış dünya tarafından potansiyel suçlu terörist vb. gibi sıfatlara yakıştırılan islamiyet dininin toplumu.
bu kişilerle muhatap olmak zorunda kalırsanız, omuzlarındaki meleklerin halini hatrını sorun. error vermeye başlayınca, kiramen katibin meleklerinin durduğu iddia edilen omzularının üzerine bakışlarınızı dikerek, kafa sallayın.
vicdanlarının işleyiş modelinden haz etmek mümkün değildir.
yüzyıllar boyunca, kadınları cariye, oğulları iç oğlanı ve ölüme yollanmış köle haline getirilmiş sırpların osmanlı'dan çektiği ızdıraba dair tek bir kelime etmezler.
''dar-ül harp'' derler, konu değiştirirler, susarlar. çünkü şiddeti ve sistematik tecavüzü uygulayanlar yönetim meşruluğunu islamiyet'ten alır. ama senelerce çoluğu çocuğu elinden alınmış sırplar, kendilerine yapılan aşağılık eylemi müslümanlara(boşnaklara) yapınca ortalığı ayağa kaldırırlar.
oruç tutanı namaz kılanı ibadetlerini tam yapmaya çalışanı allah katında makbuldür. ama biz daha çok hinlik kin tutma arkadan iş çevirme gıybet dedikodu herkes yapıyor ben dahil... dikkat etmemiz lazım.
kim ne tür örneklerini gördü bilmiyorum ama, müslüman deyince "üstün insan" gibi bir şey anlarım hep; destansı ve yenilmez bir osmanlı falan...
böyle olunca, onu bertaraf edecek babayiğit de görmem yeryüzünde; bir ölür bin doğar çünkü bu benim hayalimdeki tip...
ha, bu bildiğiniz örneklere, şu siyaset liderlerine, para düşkünlerine, ihale takipçilerine ve her türlü ahlaksızlara müslüman demem ben; hiçbirine oy da vermem, değer de...
yaşadığı devletlerin kanunlarını, insan aklı ve haysiyeti yerine inandığı dinin koyması gerektiğini savunan kimse.
dünya üzerinde en çok nefret edilen ve insan hakları evrensel beyannamesi ile çizilmiş hakları ihlal eden kişilerin müslümanlar arasından çıkmasının sebebi de tam olarak bu.
veriler çok net. ortodoks islamiyet, kanun koyma yetisinin kendisinde toplanması gerektiğini kutsal kitabı aracılığı ile emrediyor.
insanlar da hali ile müslümanlara, 'sen kim oluyorsun da benim adıma kanun koymayı emreden bir kitaba inanıyorsun, bana dikte etmeye çalışıyorsun?' infiallerini doğuruyor.
meselenin özü bu!
sen müslüman, kitabının emrettiğinin aksine kanunları insan aklı ve haysiyetinin koyması gerektiğine ikna olmadığın sürece, insanlığın düşmanısın. hakikat bu.
ortaçağ bitti. bütün müslümanlar bunu sindirecek. sindirmeyenler bertaraf olacak.
güzel ahlakı hedef edinmiş, allah'ın varlığına ve birliğine inanmış güzel insanlar. aralarından çıkan çürük yumurtaları bahane ederek kendilerine "güruh" diyenleri, sıfatlarını (müslüman) hakaret kastıyla ve olmadık küfürlerle birarada kullananları görseler de, nezaketin, affetmenin, hoşgörünün; harpten darpten daha değerli yaklaşım tarzı olduğunu bilirler.
nefislerini terbiye etme amaçlı olarak oruç tutarken bile; karşıt görüşün tercihlerine saygı duymamak, hakaret etmek, bacaklarını kırmak, asmak kesmek ile tehdit eden, yalan söyleyen bireylerin dahil olduğu grup.
insan hiç yoksa bile biraz terbiye bekliyor, umrumda olduğundan değil allah adına tuttukları orucun adına. yoksa zaten terbiyesiz saygısız bir güruh olduklarını biliyoruz.
insanlık bir şekilde içlerine girecek diye korkan, yalanlarla ve ikiyüzlülük ile bilinenleri çarpıtmaya çalışan, olmazsa da ortaçağ yalanlarına sarılıp bana hakaret ediyollaaağ diye ağlayan zırlayan bomboş bir kalabalıktır.
hakikati kabul etmedikleri gibi hakikate saygı da duymayan insanlar. ruh-karakter-bilinç gibi kavramların ayırdına bir türlü varamıyorlar. varamadıkları gibi de bu etmenlerin yarattığı farklılıkları kabul etmeyerek, derhal mevzuyu yüzlerce yıldır yaptıkları gibi şiddete dökme eğiliminde bulunuyorlar.
derhal örnekleyeyim.
ikide bir ruhu olduğunu iddia eden heteroseksüel bir müslümanı ele alalım.
eş cinsellerin lanetli olduğuna inanan bu heteroseksüel arkadaşı, bir deney ortamına alarak, aylarca östrojen\kadınlık hormonu almasını sağlayalım.
iki kuruşluk ve maddesel değişkenlerden bile etkilenen, ortaçağ menşeli ahlaki kurallara uyma zaruriyetlerini (maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi) 'ruh' ve haliyle 'kutsal' olarak tanımlamalarının gülünçlüğünü artık kabul edelim.
koşullardan, maddeden ve bilinçten bağımsız bir öz benliğiniz yok.
evet kabul etmesi zor. yeni bir 'ruh' tanımı için debelenmek korkutucu. bütün bu korelasyonları kabul etmek, eğitim ve zeka gerektiriyor.
dış güçlerce en çok sömürülen, kendi içindeki eşitlik dengesi kapitalizm adına bozulan, üzerinden en çok siyaset yapılıp para kaldırılan dine mensup insan...
bir kişi bu sıfata sahip olduğunu iddia ediyorsa derhal hakkı olan özgürlükleri kendilerine sunmalı, diğer müslüman bireylerle olan ilişkilerinde kuran-ı kerim kerterizliği ile yargılanmalarının önünü açmalıyız.
sevgilisiyle haşır neşir olduğu için sopalanmış türbanlı kız görmek ile alakalı hiçbir sakıncam yok veya beş yaşındaki kızına tecavüz eden kişiyi hapse tıktıracak tek şahit kadın olduğu için çocuğunun tecavüzcüsü sokaklarda dolanan müslüman görmek de benim için pek bir sakınca ihtiva etmiyor.
bu dünyada kimse davet ettiğinin bedelini ödemekten kaçamaz.
