tüketilmezse içki iran'daki gibi evlerde yapılmaya başlanacak, içen zaten gene bir şekilde tüketecek ama devlet iyi gibi vergi gelirinden de mahrum kalacaktır.
ilber ortaylı'nın yazısında dediği gibi:
"Şiraz denince akla gelen bir diğer şeyin de şarap olduğunu orada tanıştığım yeni arkadaşım Mehrdad hatırlatıyor. Evinde Şiraz şarabı içme teklifini reddediyorum ama ‘nasıl’ını sorunca sohbete başlıyoruz: “islam Cumhuriyeti’nde ne yapılırsa evlerde yapılır."
müslüman ülkede böyle olmaz olamaz çünkü devlet yasalarlar bu işi yasaklamıştır. türkiye gibi anayasası itibariyle laikliği benimsemiş ülkelerde isterse küpüyle içer.
rte'nin ve imamların maaşlarının bir kısmı alkolden alınan vergiden gelmektedir. osmanlı zamanında da böyleydi, şimdi de böyle, bundan sonra da böyle olacak...
devlet alkolden elde ettiği geliri yer altı sakinlerine bırakmaz. kaçak alkol tüketimlerinde daha beter sağlık sıkıntıları görülebileceği gibi, alkolün devlet harici kişiler tarafından satılması sonucu da devlet harici kişilerin cebine para girecek. bu devlet tarafından göze alınamaz. vergiler vergiler.
ek: yalan mı lan ne eksiliyon? devlet misin de eksiliyon zübük? eksi almak derdim değil ancak şu bile eksilendi lan.
kast edilen ülke müslüman değildir, ülkenin çoğunluğunun müslüman olması devletin bir dini olduğu anlamına gelmez ki resmi dini olan ülkelerde bile alkol tüketiminin engellenmesi söz konusu değildir insan zekidir bulur bir yolunu, o yüzden bu yakarış her yerde dile getirilmezse iyi olur gülerler adama.
Ulkelerin de dinlerinin olabildigi, ulkelerin de ibadet edip, cennet ve cehennem tarzi kendileri gibi diger ulkelerle yargilanabildigi, yuce ulkeler tanrisi tarafindan yoktan varedilen ulkelerin dinlerinin ozgurce yasayabildigi galaksilerde sacma olandir.
Din kavraminin sadece insan ile tanrisi arasinda oldugu gunumuz toplumunda ise "musluman ulke" nitelendirmesini yapabilmek cehalet belirtisidir.