birçok din mensubu kişi ile ateistler arasında cereyan eden tartışmalardan birisidir.
-dostum sizler fena halde yanılıyor bilgisizliğiniz ve bilimden uzaklığınız nedeniyle karanlıklar içinde bocalıyorsunuz.
-bilimden uzak olan insanın karanlıkta bocalayacağına şüphe yoktur elbette. ama bizim bilimden uzak olduğumuzu da nerden çıkarıyorsun.
-çünkü sizler, kendi kafanızda yarattığınız,gerçekte varolmayan bir ya da birtakım hayallere inanıyor ve buna göre aklınızı ve yaşantınızı kısıtlayor, bazen kendinizden olmayan insanlar üzerinde de baskı unsuru olmaya çalışıyorsunuz.
-baskı unsuru olmak, bir fikre bir görüşe ya da bir dine maledilemez. insanlık herzaman birtakım kriterler aracılığıyla birbiri üzerinde baskı unsuru oluşturmuştur. sermaye, soyluluk, kaynak zenginliği v.b. ve bizler hayalimizde yarattığımız bir kavrama inanmıyoruz. bizim dinimizin en temel öğretisi hayalde yaratılan birşeylere inanmamaktır. belki sizler hayalinizde yarattığınız bazı kavramların gerçekte olamayacağına ikna olarak onları reddediyorsunuz.
-peki o halde hayalinde yaratmadığın gerçekte varolduğunu iddia ettiğin tanrını izah et bana.
-onu sana izah edemem birincisi benim beynim onu izah edebilecek düzeyde evrimleşmedi. eğer ben onu yaratmış olsaydım elbette sana onu net olarak tarif edebilirdim. insan kendi yarattığı şeyi izah edebilir elbette. uçan spagetti canavarı gibi.
-bir de sizler, ahlakı tamamen uydurduğunuz tanrıdan korkma neticesinde oluşabilecek bir mana olarak tarif ediyorsunuz. bizlerin mutlak ahlak sahibi olamayacağımızı ve zorlanmalar karşısında ahlaki anlayışlarımız varsa bile bunları terkedeceğimizi düşünüyorsunuz. oysa sizlerin korkuyla sahip olduğunuz ahlaka biz kendi irademizle sahibiz.
-hayır dostum ahlak kavramının tanrı korkusuyla hiçbir alakası yoktur. tanrıya inanıp inanmamakla da bağdaşık değildir. bir insan tanrıya inanmadığı halde nasıl yiyor içiyor, nasıl servet sahibi olabiliyor ve nasıl mutlu olabiliyorsa elbette ahlaklı da olabilir. ama bizler tüm iyi işlerimizi tanrının sevgisini ve rızasını kazanmak için yaparız sizler ise kendi egonuzu tatmin etmek iç huzurunuzu temin etmek için...farkımız sadece bu.
gereksizdir, ama, ateistlerin en büyük derdidir,
hayat böyle geçmez ey ateist, bilesin,
rahat ol hayatını yaşa, umurunda olmasın, zaten istediğin bu değilmi?
mesela ben ateist değilim ve ateizm hakkında hiç başlık açmadım, konu etmedim yani,
nedir bu ateistlerdeki islam hakkında açılan başlıklar ve yapılan tartışmalar ve kendine islamın hak din olmadığını ispatlama çabası? kalpleri yoklamak gerek, kendini kandırman için pekiştirmen gereken bir inançsızlığın var sanırım,
hem neden sadece islam? neden yahudilik ve hristiyanlıkla uğraşmıyorsunuz? tüm dünyadaki ateistlerin derdi islam, bu bile bir çok şeyi açıklıyor inananlara,
iman ispat gerektirmez, iman gerektirir adı üstünde,
kendine inançsızlığını ispatlamak zorunda olanların ise vay haline.
böyle bir tartışma her açıdan mantığa sığmaz.
1-eğer bir adam ateist olmuşsa tüm dini baskılara rağmen, o adam dindarla tartışmanın zaman kaybından başka bir şey olmadığını bilir, bilecek kadar akıllı ve zekidir.
2-bir şeyi tartışmak için o şeyin var olması gerekir, üzerinde tartışabileceğin bir şeyin olması gerekir.
3-tartışabilirsin fakat tartışma konusu, "insanlar neden tanrıyı yaratmaya ihtiyaç duyar" olurdu. bunu da bir müslümanla tartışamazsınız.
müslümana göre iman görmediğine inanmaktır. ateist ise gördüğüne inanır. dolayısıyla sonuna varılamayacak olan tartışmadır. gönül iki tarafında birbirine saygı duyarak yaşamasını ister, tartışmayalım kutsala saygı duyalım..