islam'a ve Türkiye'ye saldırranlar elbette anaları ve babalarını bilmedikleri için kinci olup saldırıyorlar.normal insan yaşadığı vatana karşı düşman lafları vee propagandalarını kullanır mı hiç
ateist olmak kişinin kendisi ile lakaladır dinde zorlama yoktur, peygember efendimiz başka dinden insanlara da karışmamıştır, hatta yahudi komşusu hasta olduğu sürece hergün ziyaret etmiştir hadislerde anlatılır, ama inanmadığı dini ve dini değerleri ağzına sakız yapan insanlar yokmu? işte onlar ateist olmak ve esfeli safilini hak etmek arasındaki farkı tanımlıyorlar.
" sanane lan yarraam, istemiyorsan okumazsın olur biter. öz eğlencemdir bu benim. " cevabını verebilecek yazarlardır. en azından bu yavrucaklar üzerine giderek prim yapmak ile müslüman türk milletine saldıran yazarlar kısmen eşit kafa yapısındadır.
milletin giyimine, kuşamına, aile yaşantısına, sevdiğine, sevmediğine karışan insanlar ile aynı kefededirler. etkiye tepki meselesidir bu. sadece kendilerini müslüman veya Allah'a inanıyor olarak görüyorlar ya, ben ve benim gibi bir çok, insan sizin gibi, birçok insandan daha müslüman ve inançlıyızdır.
yüce türk milletinin hiç bir şekilde zorla müslüman olmamışlardır. yüce türk milletinin hiçbir baskı veya zorla karşılaşmaksızın islamı kabul etmeleri, üç ana sebebe dayanırr. birincisi, türklerin inanç ve yaşayışlarının islama çok yakın olmasıdır.
(bkz: 16 19 kasım 2010 türkiye genelinde hayvan katliamı)
kurbanın, hz. ibrahim'den sonra allah'a bağlılık, şükran, saygı, yardım dileme, malından feragat gösterme, günah kefareti, allah'ı anma, fakirlerin istifadesi gibi kavramlarla, islamiyet'ten sonra mana kazanmasına rağmen hala müslüman türk milletine saldıran sözlük yazarlarıdır. anti parantez belirtmek isteriz ki; kurban kesilmeyen toplumlarda, kurban kesilenlere oranla daha fazla öldürme olaylarının yaşandığı bilinmekte. küçücük bir örnek;
şekil 1 a da görüldüğü üzere hastalıklı bir ruha sahiptirler. biz onların mukaddes saydıkları değerlerine, hiçbir zaman hakâret etmiyoruz. onlar da bizim mukaddesâtımıza dil uzatmamalıdırlar; medenîlik, insanlık, insan haklarına saygı, hukukî normlar da bunu gerektirmektedir.
Saldırı olması yanlış ama eleştiri olarak algılandığı takdirde, olumlu sonuçlar doğuracak olan durumun yazarları. Kimsenin, bir başkasının dinine veya milletine genelleme yaparak sövmeye hakkı yoktur. Bunun yanında, herkesin, bir dini veya bir milleti eleştirmeye ve onlarla ilgili çekincelerini belirtmeye hakkı vardır. Saldırı seviyesinde olmadığı sürece, herkes, kutsal olarak gördüğü bazı dinamikleri, eleştirilirken görmeye alışmalıdır.
(bkz: freedom of speech)
(bkz: yaran başlıklar)
hakikaten güldüm ben bu başlığı okurken.
şu mağdur edebiyatını 90larda falan yapıyordunuz tamam da yıl olmuş 2010. artık her iki kişiden biri radikal islamcı/cemaatçi. ülkede ele geçirmedik kurum, güç bırakmadınız ama hala mağdursunuz amına koyim. ne doymaz, ne aç gözlü yaratıklar çıktınız lan siz.
ayrıca ateizm i savunurlar. sane ulan benim orucumdan, sana ne benim namazımdan, abdestimden, zekatımdan. diyelim ki haşa allah yok;
1. günde 5 vakit namaz kılıyorum; günde 5 defa spor yaptığımı farz et.
2. günde 5 vakit abdest alıyorum; her gün 5 defa temizlendiğimi farz et.
3. her sene 30 gün oruç tutuyorum; her sene 30 gün midemi dinlendirdiğimi böylece nefsimi terbiye ettiğimi farz et.
4. her sene zekat vermemi; her sene fakirlere yardım olarak farz et.
tabii ki örnekleri çoğaltabiliriz. burada anlatılmak istenen, allah yoksa hiç bir şey kaybetmemiş olurum. en fazla boşu boşuna iman etmiş olurum. peki ya allah varsa o zaman başın bitten götün sikten kurtulmayacak.
müslüman türk milletine her platform da olduğu gibi sözlükte dahi saldıran sözlük yazarcıklarıdır.
müslüman türk milleti, sabrı, imanı ve güzel ahlakı ile mazlumun her daim yanın da zalimin karşısın da olmasına rağmen farklı kültürlerden ve etnik kökenden gelen topluluklara sonsuz hoş görüsü ile emsali görülmemiş adalet anlayışı içerisin de olmasına rağmen sürekli psikolojik saldırı altındadır. unutmayınız;
--spoiler--
"Yirmi yedi yıl kadar önce bazı Protestan Fransızlar padişahın ülkelerinden birine sığınmayı tasarladılar. Bu kararlarının birinci sebebi katolik Fransa'nın Protestan Fransızlar'a karşı devamlı zulmü, ikinci sebebi ise Türklerin bütün dinlere karşı cihanşümul ve değişmez müsamahası idi.
(bkz: Cenevizli Chenier)
--spoiler--
--spoiler--
"Türk hakimiyetinden yerli Hıristiyanlar bu bakımdan da memnundular ki Türkler gelmeden önce ülkeleri devamlı asayişsizlik ve tahribat içindeydi. Şimdi ise sükun hüküm sürüyordu... Viyana bozgunundan sonra Venedik geçici olarak Sakız ve Mora'yı işgal ettiler. O kadar zulüm yaptılar ki, Sakız ve sonra Mora'ya Türkler dönünce yerli Rumlar onları büyük sevinçle karşıladılar."
(bkz: Fransız Tarihçi FernardGrenard)
--spoiler--