bunlar zamanında mübarek ile anlaşmışlar, eğitim vb. bakanlıkları almışlar, mutlu mesut yaşıyorlardı. ayaklanmalar başladığında, mübarek'in devrileceği kesinleşene kadar kıllarını bile kıpırdatmadılar. ancak ondan sonra sokağa çıktılar.
yapılan seçimlerde mursi %24,78, mübarekçi ahmet şefik %23.66, hamdin sabbahi %20,72, abdülmümin ebu'l fütuh %17 oy aldı. ikinci turda mursi %51,73, ahmet şefik %48,27 oy aldı.
velhasıl mursi %24,78 ile başa geçti ve diktatörlük kurmaya kalktı. kadınlara muz satılmasının yasaklanması, erkeklerin ölü eşleriyle sekiz saat içinde cinsel ilişki kurabilmesi türü yasalar çıkarmaya başladı. sonunda başa diktatörün hası geçti, mısır devrimi yok oldu gitti.
sonuç: dinciden demokrat olmaz. adam olmaz. adam olmayacağı için "uzun adam" hiç olmaz.
bazılarının haklarında verilen idam kararına üzüldüğü melun topluluktur. "müslüman"mışlar! ne müslümanı be? halkın devrimini çalan fırsatçılara müslüman değil, hırsız denir. devrimden önce mübarekle göt göte verip zulmediyorlardı halka, iktidara geçince tek başlarına zulmetmeye kalktılar. sonunda kendi kazdıkları kuyuya düştüler.
yoksul mısır halkının ihtiyacı "ölü eşleriyle sekiz saat dolmadan cinsel ilişki kurma" hakkı elde etmek miydi de böyle işlerle uğraştılar? rezil şerefsizler...
samimi bir müslümanın bu yaşananları "allah'ın adaleti" olarak görmesi gerekir. islam inancına göre allah, adaletini zalimler aracılığıyla da sağlar bazen. akıllanmayanların başına zalimleri musallat eder...
bazılarının güç savaşında islam adı altında piyon olmuş ve islamın teröristleştirilmesi çalışmlarına istemeyerek katkıda bulunmuş insan topluluğu.
evet dünya islam dünyasını nasıl karalıyor nasıl teröristçe gösteriyor ve ırağa afganistana girdiği gibi girip masum insanların katledilmesine dünya nasıl sessiz kalıyor böylece anlaşılabilir.
önce cani ve terörist oluyoruz. çünkü birilerini birileri islam adı altında kışkıtrıp katlettiriyor.
sonra öldürülüyoruz ve dünya buna susuyor çünkü insan değil cani vahşi birer teröristsiniz.
ha el kaide gibi örgütler amerikanın taşeronudur. ve iç savaş çıkartıp halkı galeyana getirir.
sonrada amerikanın barış sağlamak adına o ülkeye girmesine ön ayak olurlar.
amerikanın umrundamıdır barış hayır tek istediği doğal kaynaklarınızın üzerine konmaktır. afrikada ırakta afganistanda olduğu gibi.
mısırda terör örgütü suçlamasından mahkum olmuş siyonist terör örgütüdür. mensupları ağır cezalar almıştır. ihvan olarak da bilinir. (bkz: ihvanı münafikun)
normal şartlarda bu adamları günahım kadar sevmem. fakat müslüman ülkelerde demokratik yollarla iktidara gelenlerini darbeyle indirirseniz meydanı ışid gibi terör örgütlerine bırakmış olursunuz.
orta doğu ülkelerinin içinde örgütlenmiş, emperyalzmin çıkarları doğrultusunda hareket eden gizli amaçlarını dinin ve sosyal hakların arkasına gizlemiş örgüttür. demokrasi ve özgürlüğü savunduklarını söyleyerek, arap baharı olarak bilinen değişim hareketlerinin mimarlarıdırlar. çoğu ülkede adalet ve kalkınma partisi ismi ve farklı kombinasyonları ile siyasete girmişlerdir. ilk amaçları;
ülke yönetimlerini yıkmak ve yönetimi ele geçirmektir. libya, mısır ve bir kaç ülkede başarılı olmuşlardır. suriye arap cumhuriyeti devlet başkanı beşar esad bu örgütü; " dini kullanan ve emperyal ülkelerce kullanılan bir örgüt olarak tanımlıyor." (kaynak: ulusal kanal 5 nisan 2013 beşar esad röportajı)
siyasal islam'la bir yere gelme çabasındaki ehl-i sünnet örgütlenme. türkiye'deki milli görüş yapılanmasıyla paralellikler göstermekte olup, tek eksikleri kendilerine eküri olacak bir gülen cemaati olmamasıdır.
siyasal islam, günümüz dünyasında bir yere gelemez ve bir iş başaramaz. siyasal islam'ı ezmek, bitirmek ve yok etmek kolaydır. oysa gülen cemaati tarzı yapılanmalar; sabırla, inatla ve iğneyle kuyu kazarcasına çalışırlar ve başarıya ulaşırlar.
bugün türkiye'de gülen cemaati'nin bitirilememesinin tek sebebi cemaatini yüksek düzeyde eğitmiş olmasından kaynaklanmaktadır. mısır'da da böyle bir ince işçilik olsaydı bugün durum daha farklı olabilirdi. ya da tersinden şöyle okuyalım, bugün türkiye'de gülen cemaati olmasaydı akp 2010'u görmeden giderdi.
artık herkes şunu kabul etsin. dini siyasete alet etmek işin kolayına kaçmaktır, sonuçsuz bir çabadır, işlevsiz zaman kaybıdır, sonu hüsrandır.
ülkemizde malum kişi nedeniyle yer bulmuş oluşum. kimse de ne oluyor demiyor, büyülenmiş gibi insanlar ağzından çıkan saçmalığın, iğrençliğin farkında değil.
(ihvani müslimin) müslüman kardeşler. kurucusu hasan el-benna dır. birçok islami direniş, uyanış çalışmaları yapmıştır. hasan el-benna hatıralarım kitabını okursanız daha ayrıntılı bilgiler edinebilirsiniz..
100 yıldan fazla bir geçmişe sahip olan, Ortadoğu'nun en büyük paralel terör örgütü.
Fetö bunların ancak minyatürü olabilir.
Mısır merkezlidirler. Devletin her türlü kademesine sızmışlar, dershaneler, marketler, kurslar ve sayısız iş alanında örgütlenmişlerdir. Geçmişte bakanlara, başbakanlara, gazetecilere, sivil toplum örgütü yöneticilerine, gayrimüslimlere ve laikçilere kahpe suikastler düzenlemişlerdir.
Mısır'da ulusalcı ve reformist gençler tarafından gerçekleştirilen 'Arap baharı eylemlerine' önce katılmayacaklarını açıklamışlar, ardından da olayların büyümesini fırsat bilip müdahil olmuşlardır. Devrim sonrası muhaliflerin seçimi boykot etmesiyle de, çok düşük bir katılım oranıyla iktidar olmuşlardır.
iktidarları sürecinde 'ölen kadınla 6 saat daha seks yapabilmek' gibi yasalar çıkartmaya çalışmışlardır. Batı medyası tarafından Hüsnü mübarek'e karşı tek başlarına direndikleri, diktatörlüğü yıktıkları, eylemler sırasında zulme uğradıkları gibi algı palavraları ile desteklenmişlerdir. Aynısı Türkiye'de akape medyası (havuz medyası) tarafından da yapılmıştır.
Ortadoğu'da birçok ülkede örgütlenmeleri Suudi Arabistan'ı temel güç olma konusunda tedirgin ettiği için Amerika tarafından kullanılıp, atılmış ve sisi'ye müslüman kardeşleri biçme emri verilmiştir.
Başta katar ve Türkiye olmak üzere, sisi'ye karşı cephe alınmış, medya organlarında müslüman kardeşler 'mağdur' gösterilmiştir.
Yok Esma, yok Rabia derken Amerika tarafından ayar verilen katar ve akape Türkiye'si de bir müddet sonra 'müslüman kardeşler seviciliğini' bırakmak zorunda kalmıştır.
Daha düne kadar beraber yürüdükleri fetö'yü 'paralel' ilan Edenlerin, Ortadoğu'nun en paralel ve eli kanlı terör örgütü müslüman kardeşler'in Rabia'sını kendilerine sembol edinmelerinin mantık ve zekayla açıklanacak hiçbir yanı yoktur.
Neyle açıklanacak bir yanı vardır?
Başta a haber ve diğer havuz medyası gibi yayın organlarını izleyerek dinle afyonlaştırılmış bir kitlenin, sürü lideri neyi işaret ederse oraya doğru koşmaları ile açıklanacak bir yanı vardır.
Akape'nin peşinden gidip Müslüman kardeşler'in Rabia işaretini yapan tiplerin, müslüman kardeşler hakkında 2 satır bile bilgi sahibi olmadıklarını tartışmaya dahi gerek yok.
Akape'den gerekli dersi alan amerika, Ortadoğu'daki paralel devlet yapılanmasına sahip islamcı örgütlerin iplerini çekmektedir.
Akape her ne kadar bunların yanında siyasal ve yasal dursa da, Sünni islam kimliği ile ABD işbirlikçiliği yapanlar, ABD işini görünce bir kenara atılmaya mahkumdur. Tarih hep aynı hadiselerin tekrarlanması ile doludur. Bölgede süper güç olma yoluna giren iran'ı durdurabilmek için Sünni akape'ye yol açan Amerika, Sünni akape'nin iran'a yakınlaşması sonucu akape'ye net bir tavır koymuştur. Son 2-3 senedir ortaya çıkan politik sorunların sebebi de budur.
Akape şimdilik ABD'den yüksek ihracatlar yaparak (yani bir şeyler satın alarak) bu sorunları ötelemeye devam etse de, bozulan ekonomi ile beraber yakın tarihte ABD'yi tatmin edemeyeceği de gayet açık.
Amerika tarafından bu kadar sıkıştırılıyorken iç siyasette Halen 1-2 Çomarın oyunu alabilmek için ülkeyi kutuplaştırmaya devam etmeleri ise en büyük hataları. Toplum herhangi bir dış müdahalede birlik olamayacak kadar kutuplaştı ve ABD'nin arayıp da bulamadığı net fırsat.
Asıl konumuza dönecek olursak. ihvan hareketi de bir müddet önce parlamentoda önemli bir yer edinmişti, yasallaşmıştı. Ama bugün başlarına gelenler ortada. Akape'nin sözde yerli ve milli olmayı bırakıp, bu adamlardan ders alarak özde yerli ve milli olması gerekiyor. Fakat o kadar çok çıkar ve menfaat amaçlı politize oldular ki, bunu farkedeceklerini sanmıyorum.