olması gerekendir aslında islamda lüks yaşam dünyevileşmeye yorulacağı için uhreviyete bu zarar verecek ve kişiyi dünyaya daha mahkum ve dünyayla daha haşir neşir konuma getirecektir.
ancak tabi muhammed' i hedef alırsak tabi o karnına taş koyuyordu hikayelerini de geçersek aslında islam zenginliğe karşı değildir.
kendi " hak" anlayışına göre bir takım kişilerin belli mevkilerde üst konuma gelmesi( ki bu hayat tarzını ve yaşayış biçimini de kapsar) islami açıdan bir sorun teşkil etmez.
ayrıca muhammed fakir falan değildi zaten evlendiği kadın hatice o zamanların en zenginlerinden bir kadın ayrıca muhaamed 'in fikirlerini yaymak için sermaye oluşturmak adına haticeyle evlenmiş de olabilir.
tabi bunlar hep tartışmalı konulardır fazla kasmamak lazım.
sorunsal değil doğru önermedir. komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir peygambere tapan müslüman zengin olmamalıdır. ancak etrafa bakınca götünü banknotla silen müslümanlar, çoluk çocuk okutmak için ve ya evini geçindirmek için 60 yaşına kadar canını dişine takıp afedersin köpek gibi çalışan müslümanlardan daha fazladır. dolayısı ile (bence) ne din, ne muhammed, ne de bizzat allah kesinlikle sanılan kadar adil ve yüce değildir.
çok yanlış anlaşılmış meseledir. msülüman fakir olmalı, hatta çapulcu kılığında gezmeli ki takva sahibi olduğu anlaşılsın gibi saçma bir mantık var. cidden büyük bir cehalet örneği.
müslümanın en önemli zenginliği gönlüdür. her şeyin sahibinin allah olduğunıu bilir. malı mülkü de allah için ister. ha derseniz ki "kardeşim kim bu devirde böyle düşünüyor?" hak vermeden geçemem. ama ben gerçek müminden bahsediyorum.
mümin sahip olduklarının allahın lütfuyla olduğunu bilir. bunun için şükreder. allah yolunca harcar. ayrıca allahın dilemesiyle elindekileri bir anda kaybedebileceğini bilir.
zenginlik diyince sadece maddiyat geliyor akla. allahın verdiği nimetler ne peki? trilyonlarınız olsa oksijen üretebilir misiniz, göz, ağız, burun üretebilir misiniz? asıl nimet bunlardır işte.
sıkıntı bile nimettir ya sabredene. allahın rızasına götürür insanı. hz eyüp ü hatırlayın. nasıl yaraları vardı da sabrettiği için allah eski sağlığına kavuşturdu onu.
asıl yanlış düşünce şu. müslüman denince illa üstü başı perişan, asla son model eşyası olmayan, iyi okullarda eğitim görmeyen biri akla geliyor. böyle bir düşünce yapısı hakim. müslüman elbette gösterişten uzaktır. ancak onun sahip olduğu yaşama laf etmek hadsizliktir.
müslüman kişi çalışır, emeğiyle para kazanır, kimsenin hakkını gasp etmez. allah yolunda helalinden kazanıyorsa, malının zekatını veriyorsa kime ne laf düşer?
kimse "neden lüks araca biniyorsun, sen müslümansın olmaz" diyemez.
sen nerden bileceksin, belki gece gündüz demeden çalışıp da kazandı o parayı.
bunu sorgulamaya kimsenin hakkı yoktur. zaten kendini bilen insan milletin yaşamını ağzına almaz, bununla uğraşmaz. kıskançlık değilse tabi asıl mesele.
insanları yargılama hakkı peygamberlere bile verilmemişken, sen aciz insan her şeyde hak görüyorsun kendine.
çok değil 200 hadi bilemedik 300 yıl önce müslüman zengin olmalıdır sorunsalı olarak ecnebilerin sözlüklerinde başlıklar açılmış olsada şu anda müslüman fakir olmalıdır sorunsalı başlıkları bizim sözlüklerimizde açılıyor.
müslümanın harama el uzatmaması, çok malın hesabının verilmesinin zor olacağını düşünmesi, fazla parada, malda, mülkte gözü olmaması nedeniyle ortaya çıkmış olan durumdur.
ayrıca gerçek müslümanın eli açıktır, paylaşmayı sever, fakiri, muhtaç olanı kollar. bu nedenledir ki hiçbir zaman zengin olamaz.
olayın yanlıs anlasılmasından ibarettir.müslüman fakir olmalı degil müslüman etrafını gözetmelidir ayrıca bu celiskilerin cıkmasının en büyük sebebide dini gercekten bilmememizdendir, yada gerek duymadıgımızdan yada saygı duymadıgımızdan her neyse konu derin bogulmadan kıyıya dogru ilerliyorum.Müslüman fakir olmamalı hatta güclü ve saygın bir insan olmalıdır cünkü din bunu emreder.Hatta insanların pasifligi ile ilgili soyle bir ayet vardır [Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar. (Furkan Suresi, 44) müslüman insan güclü olmalıdır ki etrafındaki insanlara yardım edebilsin onları müşkül durumlarından kurtarabilsin. kısaca fakir degil merhametli olmalıdır.
protestan islam'la aşılacak bir sorunsaldır efendim bu, insanoğlu içten içe bilir ki şartlara adapte olmayı bilen kazanır ve soyunu sürdürür. yeni dünya düzenine adapte olmasını efendi efendi bilen müminler "komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" hadisini tekrarlar da sonrasında asgari ücret fiyatına baş örtüsü almayı da yeğ görürler kendilerine az biraz calvinist olursun ne dert kalır ne tasa, çalışanı allah sever der geçersin, aç müslüman yoktur tembel müslüman vardır dersin. olursun bu düzenin imanlı bir çarkı. sen müslümansın, büyük düşün!..
islam peygamberi ticaretle uğraşmıştır. zengin sahabeler de yaşamıştı o dönemde. bunlara bakıldığında böyle bir sorunsal yok. ancak dini tekamül arttıkça paradan ve dünya zevklerinden uzaklaşma durumu sözkonusudur. hesabını nasıl vereceğini düşünmekten bu şekilde kurtuluyor olabilir mümin. neyi neye tercih ettiğini iyi bilmektedir.
has müslüman fakir değildir, belki sizden bizden zengindir de dıştan anlaşılmaz. lüksün haram olduğunu bilir, lüükse kaçmaz. sürekli bağış hallerindedir ancak bunları da adını çarşaf çarşaf göstermeden *herhangi bir siyasi parti / ideolojik kuruluş adı altına girmeden yapar. tek gözettiği hakkın rızasıdır.
ayrıca rızkın onda dokuzu ticarettedir diyen bir peygamberin ehli, ticaretten pek tabii para kazanarak zenginleşir. hiçbir ayet, hadis ya da islam alimi fakir olun demez, dünya malına tamah etmeyen derler. ve tabii ki de dilenmeyin, çalışın derler. bu bilgilerin senteziyle müslüman çalışır, hak rızası için dağıtır ve mala, paraya tamah etmez. tamah etmemek demek elinde de yok, ya da olmamalı demek değildir.
yanılgı içeren bir durumdur. fakirlik küfür sebebidir. tembellik içerir. müslüman dünya hayatının hakkını vermelidir. allah bu dünyada çalışana isteyene istediğini verir. yeterki parayı hedef değil araç olarak gör.
islamın parayla kurduğu ilişkidir. Hazreti Peygamberin hayatı , Ashabın hayatı buna örnektir. Zengin Müslüman kardeşlerimizin sürekli örnek verdikleri Hz. Ebu Bekir tam dört kez elindeki bütün malı dağıtmıştır. Mal yada para biriktirilen sürekli artırılan değil dağıtılan nesnelerdir islamda. Büyük büyük şirketlerin, büyümek için paraları bankaya koymaları (islami banka var demeyin, islami kumarhane olmayacağı gibi islami banka da olmaz ) onlarca küçük firmanın kapanmasına sebep oldukları (isteyerek/istemeyerek farketmez güzel kardeşim ) gerçeği vicdan denen mekanizmayı harekete geçirir mi bilinmez. Bildiğimiz fakirlik güzeldir.
sefalet içinde olmamalıdır tabi ki. ama üç kuruş görünce de yüzlerce avroluk eşarplarla milyarlık ciplere de binmemelidir. türban takma ile kesin ayet bulamadık ama lux takılmanın haram olduğuna dair ayet nettir.
