gelinen bilgi ve iletişim çağında müslümanlara yapılan her türlü saldırının esasen tüm bilinçli müslümanları harekete geçirmesi durumudur. ne v maskesine benzer bu durum ne de beyinsizlerin sosyalist edebiyatlarına. ak parti de buna bir örnektir ya da kendisini sürekli geliştiren islami kesim de.
bu tüm ortadoğu'da da geçerli olacak ama biraz zaman alacak. geldiğimiz bu bilgi çağında yalanların ömrü birkaç ay oldu artık. birikiyor bu yalanlar. gezi parkı eylemlerinin rezilliği de buna bir örnek, demokratik şekilde halkın oyunu almış mursi'nin darbe ile gitmesi de.
müslümanlar kendilerine yapılan zulmü tamamiyle görecekler ve radikalizmden sıyrılıp kazanan taraf olacaklar. radikalizmin gelinen bu bilgi çağında yeri yok, bunu görmeye başladılar bile, gerçek anlamda iktidar olmak için de buna ihtiyaçları var, bunu tamamen anlayacaklar. kazanan yine müslümanlar olacak. buraya entry bıraktı dersiniz.
edit: yüzde 66 yanlış olmuş. bilmiyordum. entrylerdeki bilgilere çok güvenmemeli.
islam'ın karşıtını akıl olarak algılayan kemalist eğitim sisteminin kanserli hücreleri tarafından hala anlaşılamayan gerçektir. zamanın götürdükleri var ama getirileri de var ve bu ezilenlerden yana. zulüm cahilliğin olduğu yerde devam eder. bilgi çağında zulüm devam edemez uzun süre. zulüm bittiğinde zafer müslümanların olur. umarım daha açık olmuştur.
gezi parkı olaylarındaki almanya, israil ve tekelci holdinglerin kesintisiz desteği esasen ekonomiyi bağımsızlaştırmaya çalışan ve müslüman olan bir başbakana karşıydı.
gerçek ortada. çok sürmez, gerçek başınızda patlar. türkiye'de patlıyor gerçi.
gelişmiş ülkelerin tamamının müslüman olduğu,
dünyayı yöneten güçlerin müslüman olduğu,
bütün teknolojik ve bilimsel gelişmelerin müslüman alemi tarafından sağlandığı,
gibi gibi gibi... gerçeklerle desteklenebilir bir gerçekliktir. de gerçeklik utandı arkadaş, onu ne yapacağız?
Yeryüzünde hiç bir müslüman, müslüman katliamı için dua etmeyeceği için gerçekte kaybeden bütün dünyayı sarmış müslüman görünümlü mülk sevdalılarıdırlar. Onlar yeryüzünden temizlendikçe takvayı oruçluyken akupunktur yapmamakta değil cebindeki 10 liranın 5 lirasını ihtiyaç sahibi kardeşine verebilmekte arayan, mülk sevdasında, makam sevdasında değil hak sevdasında olan gerçek müslümanlar varlıklarını ortaya koyacaklardır. Biz işi gücü oturduğu koltuğu sağlamlaştırmak olan, mal üstüne mal yığan, beyt'ül malı keyfince çarçur eden, trilyonluk makam otolarına binerek onlarca araçlık konvoylarla gezip dolaşan insanları müslüman olarak bilmedik. Tarih bize yamalıklı elbisesiyle hendek kazan, acıkmayım diye karnına taş saran müslüman liderleri öğretti. Tarih bize eşi binlerce dolarlık takılar takan, ayakkabılar giyen, çantalar kullanan kişileri değil, eşim maaşımdan üstüne elbise almış maaşımı azaltın diyen kahraman ve gerçek müslümanları öğretti.
gelişmiş ülkelerdeki gelişmişliğin sömürgecilik, köleleştirme ve acı çektirme ile olduğunu bildiğimize göre sıkıntı yok.
mesele gelişmişlik değil, mesele bu gelişmişliğin müslümanları radikalleştirmesi ve islamdan uzaklaştırması. ama müslümanlar kendisini bulduğu zaman, endülüs yeniden inşa edildiği zaman, ya da fatihler geri geldiği zaman sizin bu ezberci beyinsizliğinize de bir çare olur belki. mesele bu.
zulüm cahilliğin olduğu yerde devam eder. bilgi çağında zulüm devam edemez uzun süre. zulüm bittiğinde zafer müslümanların olacak.
sanat ve medya bir medeniyetin yansımasıdır. yani karanlık bir tarafta, aydınlık bir tarafta. müslümanların tarafını seçmesine bile müsade edilmedi şimdiye kadar, itildi, barbarlaştı, savaştırıldı, aç bırakıldı. ama artık zamanın kodlarını iyi okursanız, doğacak sonuçları da tahmin edebilirsiniz.