olması gerektiği gibi kapsayıcı insandır..
mesela bu insanlar aslında gerçek liberallerdir; çünkü sapkınlık ve yenilik arasındaki dengeyi çok iyi bilirler,
insanlara saygılıdır; insanların değişik düşüncelerine karşı daha saygılıdır, katılmasa da anlayışla dinleyebilir,
ibadetleri samimidir; çünkü çıkar ya da gösteriş amaçlı değil içten olarak yaparlar, aksi olacak olsa "atatürkçüyüm" demezlerdi,
siyasi görüşleri anlaşılmaz her konuşmalarında; karşısındaki her türlü insanı dinleyebilirler çünkü keskin çıkışlar yapmazlar,
herkesin anlayamayacağı zaten anlatmak gibi de niyetleri olmayan atatürkçülerdir,
ülkenin kaybolmamış cumhuriyet dokusunun özde bekçileridir, çıkıp şov yapmaya ihtiyaç duymadan yapılması gerekenleri yaparlar..
iyi ki varlardır, gururla..
tam anlamıyla islamı bilse, müslümanlığın atatürk ün kurduğu düzen ve onun takipçileri tarafından ne şekilde elinden alınmasına sebep
olduğunu öğrense otomatikman atatürkçülükten düşecektir nasılsa.
intisap etmekle bahtiyar olduğumuz islam dinini, asırlardan beri alışılmış olduğu üzere bir siyaset vasıtası mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduğu hakikatini müşehade ediyoruz. mukaddes ve lahuti olan inançlarımızı ve vicdanlarımızı çapraşık ve değişken olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir an evvel ve kesin olarak kurtarmak, milletin, dünya ve ahiret saadetinin emrettiği bir zarurettir.
allah birdir. şanı büyüktür... peygamberimiz efendimiz hazretleri, allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. bunun temel esası hepimizce bilinmektedir ki, yüce kur'an' daki anlamı açık olan ayetlerdir. insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. en mükemmel dindir. çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilâhi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. çünkü, tüm evren kanunlarını yapan tanrı'dır. ( 1923 )
tanrı birdir, büyüktür; dinsel usullerin oluşumlarına bakarak diyebiliriz ki: insanlar iki sınıfta, iki devrede düşünülebilir. ilk devir, insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. ikinci devir, insanlığın ergenlik ve olgunluk devridir. insanlık birinci devirde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenmeyi gerektirir. allah, kullarının gerekli olan olgunlaşma noktasına ulaşmasına kadar onlarla içlerinden bazıları aracılığı ile ilgilenmeyi tanrılık gereğinden saymıştır. onlara hazreti adem aleyhisselam'dan itibaren kayıtlara geçmiş veya geçmemiş sayısız denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve elçiler göndermiştir. fakat peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni gerçekleri verdikten sonra, artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir. insanlığın anlayış, aydınlanma ve olgunlaşma derecesi sayesinde her kulun doğrudan doğruya, tanrısal ilhamlarla temas edebilme kabiliyetine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki,cenabı peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en mükemmel kitaptır.(1927)
''allah birdir şanı büyüktür,peygamber efendimiz allah tarafından elçi ve memur seçilmiştir.'' diyen atatürkün fikirlerini savunan insanlar neden atatürkün inancını benimsemiş olamaz?
Tam anlamı ile kendi içinde laik insandır. Atatürk'ü ayrı yere koymuştur, inancını ayrı yere. Atatürk'e büyük bir minnet, sevgi ve sadakat besler. Namazını kılar, orucunu tutar. ikisinden biri olmak zorunda olmadığının farkındadır.