film konusundan ziyade; yaklaşık 20 yaşıma kadar bana anlatılanlardan ve bu müzik türüne olan uzaklığımdan kaynaklı olarak arabesk müziğe/müzisyenine yabancıydım. dinlemeye başlamam araştırma ile birleşince diğer arabeskçilerden müslüm gürses'i ayırmış oldum. gerçekten bir insanın hayatı ne kadar dolu ise müslüm gürses de yaşamına o kadar tecrübe sıkıştırmış. o kadar olumsuzluğa karşın bu kadar iyi kalmayı başarabilmek de takdiri hak ettirir, mekanı cennet olsun.
Bir kere izleme ile doyulmayacak bir filmdir. Yarın tekrar gidip izlemeyi düşünüyorum.
Muslum gürses dinlerken artık iki kere uzuleceksiniz birincisini kendiniz için diğeri adamın hayatı için. Harika işlenmiş. Söyleyecek söz bulamadım şuan.
izlemeyin izlettirmeyin. kendinizi kasıyorsunuz ağlamamak için. filmden çıkınca 1 kamyon dolusu adamdan dayak yemiş gibi hissediyorsunuz. bir de spoiler olacak ama sonda nilüferi söylüyor ya.. ah o anda kıyamet kopsun diyorsunuz.
Çok çok iyi film. Timuçin Esen muazzam oynamış. O üzüntüyü burukluğu özlemi iliklerime kadar yaşadım resmen.
Filmin akışındaki ufak aksamalar ve bazı şarkıların biraz sönük kalması dışında çok beğendim. Peçeteleri ve jiletleri unutmayalım lütfen.
Efsane değil ama iyi film olmuş. Senaryo için malzeme çok ama sanki kopuk kopuk yazılmış film. Müslümün çocukluk ve gençlik yılları iyi anlatılmış ama sonrası biraz vasat kalmış. Timuçin Esen çok iyi oynuyor. Şahin kendirci role gitmiş ama sesi ergenlik sebebi ile bozulmuş.
ayla'nin yapımcısı, hakan gunday'ın senaristligini yaptığı film. hakan gunday ismini duyunca daha bi heyecanlanmistim çünkü kalemini çok beğeniyorum. beklentilerimi kesinlikle karşıladı. babanın ne zor, ne acı bir hayatı varmış. o şarkılarını okurkenki acı hissi kesinlikle boş değilmiş. oyuncular da keza muhteşemdi. timuçin esen, şahin kendirci çok güzel canlandırmış. tebrik etmek ve gidip tekrar izlemek düşer.
insanı yaşamadığı acılara götüren, çekmediği dertleri iki saat içerisinde çektirten, fazla acının yumusak mizzahi doğurduğunu kanıtlayan son derece başarılı bir film.hikaye sürprizli ve hakan günday in eli değmiş daha da bir guzellesmis...
Gidin izleyin denilecek bir film.
inanılmaz etkileyici bir film. birçok yerinde sol güzümden 2 damla süzüldü. gidin babanın acılarla dolu hayatına yoldaş olun. o ufacık şahin kendirci'nin dev gibi oyunculuğunu görün timuçin esen'in zerrin tekindor'un erkan can'ın ustalığına şahit olun.
Edit: konser sahnesi neydi lan öyle. Nasıl çektiniz olum onu ya. Helal olsun vallahi. Hikaye zaten harika. Film harika. Herkes her şey harikaydı. Seyirci full doluydu. O da güzeldi. Ve ilginçtir o kadar insan olmasına rağmen çıt yoktu salonda. Helal lan izleyen izlettiren herkese ve babaya..
türk sinemasının ortalamasına göre 40 gömlek üst kalitede bir film kesinlikle. vizyona girdikten 3 gün sonra gittim, salon tıklım tıklım doluydu ve içeride 1 tane abuk subuk adam yoktu.(bunu neden söyledim bir arkadaşım o filme hep krolarin eski jiletçilerin gideceğini söylemişti cidden bu kafada olanlar varsa diye) ayrıca öyle tamamen ticari amaçlı müslüm gürsesin adıyla dandirik bir biyografi filmi yapalım da müslümcüler gitsin kafasında bir film değil. sanat amacı gözetilmiş, cast, senaryo, ışıklar vs her şey kusursuzdu. yani müslüm gürsesi en sevmeyen adam bile gitse iddia ediyorum filmi en azından sıkılmadan izler.
Akışa gelirsek, konunun işleyişinde hangi konuya ne kadar değinileceği çok iyi ayarlanmış, yani bir konu üzerinde seyirciyi sıkacak kadar durulmuyor, tam tadinda bırakılıyor. müslüm gürses'in hayatta yaşadığı acıları, zorluklari iliklerinize kadar hissediyorsunuz ve filmi izlerken iç dünyanızda bir gezintiye çıkıyorsunuz adeta. aynı zamanda bu adamın neden acıların adamı olduğunu, zamanında hayatta sıkışmış, köyden kente göç furyasında kimliklerini bulamamış, yıkık insanların içlerindeki isyanın dışa vurumunu bu adamın sesinde ve orkestrasında bulduklarına da resmen canlı tanıklık ediyorsunuz.
oyunculuklara gelince, oyunculukların her biri kendi içinde bir resital. zaten isimlere baksanıza: (bkz: erkan can) (bkz: zerrin tekindor) (bkz: timuçin esen) (bkz: turgut tunçalp) bu 4 lüden kötü iş mi çıkar? erkan can'a söyleyecek bir şey zaten yok ama (bkz: turgut tunçalp)'e özellikle deginmek istiyorum. kendisini çogu kişi ismen tanımaz ama dizilerden filmlerden yüzüne aşinadır. ulkedeki en kaliteli karakter oyuncularından biridir, girdiği sahneye renk katar. burada da adeta döktürmüş. yani müslüm'ün kötü kalpli şerefsiz babası rolü bu kadar yaşayarak oynanabilirdi. utanmasam turgut tunçalp'in kendisinden bile nefret edecektim(şakaydı tabi)
böyle işte babacanlar. gidin izleyin, hem ruhunuz arınsın hem türk sinemasına katkınız olsun. bu gibi filmler günümüzde bitme noktasına gelen ve bok çiş ossuruk esprilerine kadar düşen türk sineması için adeta can suyu..
başarılı bir film olmuş. birkaç damla gözyaşı da akıttım dersem, yalan söylemiş olmam. ama filmde bir "esrarlı gözler" duymak isterdim, çok isterdim. Nur içinde yat baba!
dün bir arkadaşla gidelim diye düşünürken gişerin önünde birbirimize bakıp "lan sen en son ne zaman bu adamın şarkılarıno dinledin" demem ile karşı taraftan gelen "kör öldü badem gözlü oldu" tepkisi sonrası vazgeçip halloween ı izledik.
hem de filmin henüz başında duyduğumuz haluk bilginer sesi ile de mutlu olduk.
Timuçin Esen i son derece itici bulurum ama muhteşem makyaj ile birlikte müthiş oynamış gerçekten. filmin görüntü yönetmeni de gayet iyi bir görsel sunmuş.
türk sinemasında daha önce çok tribün, konser, miting gibi kalabalık figüran topluluğunun olduğu çekimler yapılmıştır. hepsi de oldukça basit kalmıştır.
ancak bir konser sahnesi ve öncesi bu kadar kalabalık figüran topluluğu ile ancak bu kadar gerçekçi yapılabilirdi. tebrik ederim prodüksiyonu.