insanlar müseylemeden mucizeler beklemektedirler. müseyleme de bunun farkındadır. peygamber efendimizin ağacı kendine çağırması ve ağacın gelmesini duyan müsyleme bu mucizeyi gerçekleştirmeye çalışmıştır fakat haliyle başarısız olmuştur. bunun üzerine taraftarlarına 'peygamberlikte enaniyet yoktur. o bana gelmezse ben ona giderim' demiştir.
hz muhammed (sav) henüz hayattayken ortaya çıkmış ve peygamber efendimize de bir mektup yazmıştır. Resulullah (sav) cevap mektubu yazarken ona bu şekilde hitap etmiştir: müseylemet'ül kezzab. yani "yalancı müseyleme". ölümü vahşi tarafından olmuş ve o sahabe de hz hamza'dan duyduğu vicdan azabını bir nebze olsun bu gururla hafifletmiştir.
tek suçu peygamberlik iddiasında olmak olan bir şahıstır. kendisini sevmeyenlerin neden şöylelerine (bkz: düzce milletvekili hazreti ibrahim) oy verdiği merak konusudur. keza, daha da ileri giderek, taraftarları tarafından "allah'ın vasıflarına haiz" olduğu söylenene şahsa?
mevlana ile aynı şeyi yapmıştır. vahiy aldığını iddia etmiştir. mevlana da vahiy aldığını ve mesnevi yi aynı kur an ı koruduğu gibi allah'ın koruyacağını tek harfinin değiştirilemeyeceğini söylemiştir. netice itibariyle rasulullah müseyleme ile savaştı ama biz mevlanayı başımıza taç ettik. olay budur.
tarım'a önem verir ayeti yazarak çiftçileri övmüştür ve göçebe yaşayan bedevi arapları yermiştir, hakir görmüştür.
.
"tohum ekerek, ekin yetiştirenler, ekinleri biçenler, buğdayları savuranlar, sonra öğütenler, onlardan ekmek yapanlar. bu ekmekleri umufak doğrayarak et suyunda ıslatanlar ve bunların üzerine katışıksız yağ dökerek yiyenlerin şerefine andolsun ki siz, hayvan besleyerek çadırda yaşayanlardan daha meziyetlisiniz..."