Almanya'nın elit şehri. Tam ortasında Aasee isimli bir göl barındırır, ilk geldiğinizde ''ulan burası ne biçim bir şehir dedirtir fakat zaman geçtikçe o kadar aşık eder ki kendine ayrılık çok zor olur. Türk nüfusu diğer Alman şehirlerine nazaran azdır, olanlar da genelde öğrencidir.
Çok güzel bir şehir olmasına rağmen genç bir insan için uzun süreler orda yaşamak sıkıcı bir hale dönüşebilir. Ancak huzur bulmak için sakinliği, insan nüfusunun az olması ve dogası paha biçilmez.
Nordrhein Westfalen Eyaleti'indeki bir çok şehrin aksine bünyesinde endüstri faaliyetlerinin oldukça az olması, ülke çapında söz sahibi bir çok yazar, profesör, avukat ve soylu ailenin bu şehirde yaşaması Münster'i elit olmaya iten belli başlı nedenlerdendir.
Aasee golü böyle ufacık bir su. Kenarında her tarzda pub ve barlara rastlanır. Almanca bilmeyen biri için diğer şehirlere nazaran daha kolay ingilizce bilen insanlara rastlanabilir.
(bkz: Kannst du sprechen Deutsch)
Kişi başına iki bisiklet düşen, müzeleri, kiliseleri ve içinde ördeklerin, sincapların ve tavşanların cirit attığı parkların olduğu kuzey Almanya şehri.
Dik çatılı evleri kışın çok sert geçtiğine işaret ediyor sanırım.