münibüse bindiği andan itibaren gözlerini ayırmadan izlersin. durakta indikten sonra kafanı pencere tarafına çevirip o gözden kaybolana kadar bakarsın ve daha sonra ilk konumuna geri dönerek dışarısını izlemeye devam edersin. işte böyle bir aşk.
o sana bakar sen ona bakarsın. yol hiç bitmesın ıstersın. sadece bakarsın bakmaların bır yere varacakmıs gibi. yada naranın ne olur gıtme klıbındekı gibi bırseyler yasayabılme ıhtımalını dusunursun. beklersın. otobusten ıner arkana bakarsın gelıyor mu gelmıyor mu dıye genelde gelmez sense sadece baktığınla hayal kırıklarınla kalırsın...
erkeğin kendi kafasında canlandırdığı, reelde olmayan aşklardır.
edit: bazı arkadaşlarımız derhal bu aşkı(!) sahipleniyorlarmış. (bkz: ben bugün bunu öğrendim sözlük)
münibüse bindiğimizde orda bulunan güzel kız veye erkeğe duyulan aşktır. ömrü münibüs şöförünün hızlı veya yavaş gitmesine bağlı olarak 15 dk. yada yarım saatte göre değişe bilir. aşkı bitiren son söz ise müsait bir yerde inebilirmiyim cümlesidir.kız veye erkeğin münibüsten inmesiyle bir daha birbirlerini görememek üzere ayrılırlar.