kobani diye zırlayan şovmen. amerikan yaşam tarzının en hoşuna giden müslüman tipi.
bir müslüman kobani diye zırlıyorsa iki seçenek vardır:
birincisi ya müslüman değildir ya da hakikatten haberi yoktur. kendisine "müsliman" dediği için hakkında iyi düşünüp hakikatten haberi yok diyelim biz.
amerikan yaşam tarzının en çok hoşuna giden müslüman tipi dedim, şu yüzden:
where is usa air force çığlıklarının arşa yükseldiği yerdir kobani denen yer. amerika'nın marksist müttefiklerinin doğuş yeridir kobani denen yer. bunları göremeyen ya da görüp de "kobani" diye ağlayan adam müslümanların çağımızdaki en büyük düşmanlarının yüzünü güldürür.
ha hakkını yemeyelim; paşa hazretleri arada bir cumhuriyete, kurucu kadrolara -ben de sevmem kendilerini ama mesele bu değil- sallar. o kadar. daha öteye gidemez. türkiye'deki gâvur hakimiyetinden söz edemez. kolay kolay "gâvur", "kâfir" sözünü duyamazsınız ağzından. türk mü? hadi canım siz de. filistin filistinlilerindir der ama türkiye türklerindir demez, diyemez.
ciddiye dahi almaya değmez. kulaklarınızı, gözlerinizi sakının. kendisi ayarında bir şey istiyorsanız cem özer'in eski şovlarını izleyin.
''müslüman olan bir adamın ayrıca solcu olmasına gerek yoktur. zira müslümanlık solculuğu da içine alır, kapsar. insan müslüman olmakla solculuğundan bir şey kaybetmez ama sağcılığından çok şey kaybeder.' *
fatih altaylı'nın kendisi hakkında yazdığı çok güzel bir yazı;
-Engin Noyan diye biri-
ENGiN Noyan adında yeni bir medya starı türemek üzere.
Yıllarca barlarda çaldı.
Hatta bir ara bar işletti.
Sonra televizyonlara program yaptı.
Reyting alamayınca, reyting derdi olmayan cemaat kanallarına geçti.
Önce Samanyolu, şimdi de galiba Kanal 7'de.
Bir garip adamdı.
Bir aralar Hıristiyan gibiydi.
Sonra Museviliğe merak sardı.
Şimdi Müslüman.
Eşi Eser Noyan'ı bırakmış, kendisi gibi doğru yolu sonradan bulmuş bir genç kadınla beraber yaşıyormuş.
Herhalde imam nikáhı yapmıştır.
Bu Engin Noyan'ı birkaç kere görmüştüm.
Yanında şirin bir çocuk olan oğlu vardı.
Fakat Türkiye'de yaşayan, Türkiye'de çalışan bu adamın çocuğu Türkçe bilmiyordu.
Çünkü babası ve annesi çocukla hiç ama hiç Türkçe konuşmuyordu.
Ben bunu bilmediğim için çocuğa Türkçe bir şeyler sormuştum çocuk da bön bön bana bakmıştı.
Sonra birisi Engin Noyan'ın Türkleri ve Türkçe'yi çok avam bulduğunu, bu yüzden oğluna Batı kültürü vermek için sadece Almanca ve ingilizce konuşup öğrettiğini, Türk kültüründen etkilenmesini istemediğini söylemişti.
Engin Noyan şimdi çocuklarıyla Arapça mı konuşuyor doğrusu merak ediyorum!
saba tumer ile bu gece programının dünkü konuğu olan kişi. zekice cevaplar veren kişi. üzerindeki t-shirt read quran, charge your iman yazılıydı ve saba tumer'in
-neden ingilizce yazıyor? (sorusuna da aynı zekilikte ayar vermiştir.)
-bunu yurt dışında giyiyorlar - ancak neden türlü türlü ingilizce yazılı t-shirtlere kimsenin sesi çıkmıyorda konu islam olunca herkes sorguluyor?
geçen programında "i'm muslim don't panic" tişörtü giyerek yüzde tebessüm bırakmış, hayatındaki önemli değişiklikten dolayı saygı duyulası insan. programında ne yapacağı belli olmadığı için hep heycanla izletir kendisini.
(bkz: münib engin noyan)
alman lisesi mezunu, kültürlü bir insandır. her şeyden önce hümanisttir ve bu yüzden takdir ederim kendisini. kesinlikle bir yobaz değildir, gönül gözü açık insanlara ihtiyacımız var bizim.
bir donemin tuhaf ikilisinden erkek olani. simdilerde ayrilar. kendilerini her izledigimde eski bir filmden firlamis gibilerdi. sapkalar, kostekli saatler, upuzun etekler, cepkenler. akilda kalacak bir sarkilari bile bence bulunmamaktadir.