istanbul emniyet müdürü, istanbul valisi ve iç işleri bakanının istifa etmesini gerektiren bir cinayete kurban gitmiştir. şöyle ki:
ceset, cinayetten sadece saatler sonra bulunmuş ve zanlı hemen tespit edilmiş olmasına rağmen yakalanamamıştır.
evde kan izleri ve bunların silinmeye çalışıldığına dair çok bariz izler bulunmuş olmasına rağmen aileden kimse tutuklanmamıştır. aylar sonra baba tutuklanmıştır. cesetin taşındığı, kanlar içindeki taksinin şoförü bile tutuklanmamıştır.
bunlar gibi daha bir çok neden sayılabilir, netice olarak, eski bir emniyet görevlisi olan acılı babanın dediği gibi; "katil zanlısını isteseler anında bulurlar" (bkz: nokta)
Türkiyede bu güne kadar bir çok kesik baş cinayeti işlenmesine rağmen ,bunların arasında üzerinde ısrarla durulan ve neden bu kadar ısrar edildiğini anlayamadığım maktul.
Saat saat dehşet gecesi!
Münevver karabulut cinayetinde bugün doksan dördüncü gün.. Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu tam 94 gündür bulunamadı.. O korkunç cinayetin ayrıntılarını Kanal D Muhabiri Ekrem Açıkel, özel haberiyle ortaya koydu..
CiNAYET SAAT 20:30'DA TELSiZDEN GEÇTi
O gece Etiler'de çöp toplama saatiydi. iki görevli kapağı açtı. Gitar çantası karşılarında duruyordu. Onu da açtılar... Manzara korkunçtu. Saat ise 20:30'du. Münevver Karabulut cinayeti polis telsizlerine ilk kez o anda yansıdı.
CiNAYET EKiBi 20:45'TE OLAY YERiNE GELDi
Olay yerine önce ilçe polis ekipleri geldi. Sonra Cinayet Bürosu haberdar edildi. Saatler 20:45'i gösterirken cinayet ekibi olay yerindeydi. Hızla araştırma başladı. ilk iş cesedin kimliğini belirlemekti.
ADI SORGULANDI ADRESi BULUNDU
Başı kopuk cesedin üzeri giyinikti. Ceplerine bakıldı. Kimlik çıktı. Polis memuru hemen elektronik sorgulama cihazına Münevver Karabulut adını yazdı. Bilgiler ekrana döküldü. Hemen ev adresine gidildi.
Acı haber aileye birden söylenmedi. Kızlarının "nerede" olduğu soruldu. Arkadaşlarına ulaşıldı. işte Cem Garipoğlu adını polis ilk kez orada duydu. Münevver'in arkadaşları "onu okuldan Cem aldı" dediler. Cem'in soyadı birkaç dakikalık araştırma sonunda öğrenildi. Artık hedef Cem Garipoğlu'ydu.
FOTOĞRAFI FACEBOOK'TAN BULUNDU
Cinayet bürosu dedektiflerine Cem Garipoğlu'nun fotoğrafı lazımdı. Bir polis "facebook"a bakalım dedi. Baktılar. Artık fotoğraf polisin elindeydi.
GÖRGÜ TANIKLARI TEŞHiS ETTi
Münevver'in cansız bedeninin bulunduğu Etiler'deki polis ekibi ise görgü tanığı arıyordu.
Gitar çantasının çöpe atılışını gören iki kişi bulundu. facebook'daki Cem Garipoğlu fotoğrafı tanıklara gösterildi. onlar da Cem'i teşhis ettiler... Kısa süre sonra da çevredeki güvenlik kamera kayıtlarından hem Cem Garipoğlu hem de Etiler'e geldiği korsan taksi tespit edildi..
KAPIYI ANNESi AÇTI
Aynı dakikalarda bir polis ekibi hızla Bahçeşehir'e doğru yola çıktı. Cem Garipoğlu'nun ev adresi belirlenmişti. Ancak kimse cinayetin orada işlendiğini bilmiyordu. Polis villa'nın kapısı çaldı. Kapıyı Cem'in annesi açtı. içeride küçük kızı vardı. Polis memuru villaya girmedi. Ancak kafasını içeriye uzattı. işte o anda kan kokusunu aldı.
POLiS KAN KOKUSUNU ALDI
Bahçeşehir'deki villa ile ilgili şüpheler hemen savcıya aktarıldı. Arama izni çıkarıldı. içeri girildiğinde kan izleri çıplak gözle fark edildi. Münevver'in kanı temizlenmek istenmiş ancak başarılamamıştı. Üstelik Cem Garipoğlu'na ait kanlı eşofman ve diğer kıyafetler de çöpteydi.
KATiL ZANLISI CEM GARiPOĞLU
Cem Garipoğlu artık Münevver Karabulut'un katil zanlısıydı. Saat ise 23'40'ı gösteriyordu
Cinayet Bürosu sadece 2 saatte böylesine ağır bir cinayetin zanlısını belirlemişti. Ama o kritik iki saatte Cem Garipoğlu sanki buhar oldu uçtu. 94 gündür de izi bulunamadı.
bir insan hiç mi ailesine, ben iyiyim şurdayım demez, veya haber salmaz.
hiç mi nerede olduğunun tespit edilme imkanı yoktur.
cinayetin katil zanlısını iki günde tespit edilebilecek kadar yetenekli olan başarılı olan polis neden hala nerede olduğunu bulamıyor?
eğer başka bir ülkedeyse, diğer ülkelerin güvenlik kuvetleri hiç mi işbirliği yapmıyolar?
bir de bulunsa kaç yıl hapis yatacak? iyi halden serbest mi kalır acaba?
aklı dengesi yoktur raporu alınır mı?
aklı dengesi yoktur raporu henüz düzenlenmediği için mi bu kadar iyi saklanıyor?
insanın aklına bir sürü soru geliyor.
ortalığa sacılmış spermler ve öldürülme şekli bana nicolas cage'in oynadığı 8 mm filmini hatırlattı nedense. çok benzerlikler var ve sonuç buna doğru ilerliyor.
ayrıca üzülürüm bu sonuc cıkarsa hem münevver kızımız icin hem de bu sapıkların cafcaflı hayatına girmeye calışan diğer kurbanlar icin.
Katilinin ya da katillerinin kesinlikle bulunması gereken peşi bırakılmaması gereken, cinayete kurban gitmiş kızcağız. zavallı bir kızın hiçbir suçu olmadan insan demeye bile güçlük çektiğim cem g. tarafından günahsızca öldürülmesi. sadece öldürmekle kalmayıp belli ki zevk için acı çektirdiği günahsız kız.
Her programda her haberde takip etmeme rağmen her defasında içimi acıtan kanımı donduran bir cinayet. Ve bu ülkede yaşadığıma bin kez lanet ettiren olay.
ASLA PESS ETMEK YOK ENiNDE SONUNDA ADALET YERiNi BULACAK *
klasik marxistler'in klişeleşmiş bir söylemi vardır hani, " hukuk devleti, burjuvanın kendi çıkarlarını tüm topluma dayattırmak için kullandığı bir aygıttır sadece..." diye. bu dava, bu söylemin türkiye adına doğru olup olmadığının davası haline gelmiştir resmen.
ne biçim bir dünyada yaşıyoruz anlamadım gitti... 3. sınıf amerikan zombie filmlerindeki gibi ortalık yaratık kaynıyor. işin garibi bizim pek şevketlü devletlülerimiz bu durum karşısında aciziyetlerini koruyorlar.
bazı şerefsizlerin hakkında "sevgilisinin evine niye gidermiş?" "annesi babası niye sahip çıkmamış?" "zaten para için birlikteymiş" "onun ne mal olduğu da belliymiş" "masum değilmiş" gibi laflar ettikleri kişi.
öldü lan bu kız.
cinayete kurban gitti, başını kestiler, çöpe attılar.
ulan şerefsiz..
ulan o..spu çocuğu.
aynaya nasıl bakıyorsun bu lafı söyledikten sonra?
tanrı kaç gram gurur koymuş ki o boş kalbine? biz senin kızına da aynısını dilerdik ama, öyle biri değiliz, öfkeyi masumların canına tercih edeninden..
islamcı basının* diline yeni pelesenk olan bir tavır var babası ile ilgili. o da şu: "ortalığa çıkıp çok konuşuyor, susması lazım."
o iyiymiş. adam zanlıya "bak cem teslim ol aileni yakıyorsun" gibi ince bir laf bile edebildi, o kadar kitab, hala bilincinde zanlının çocuk olduğunun, kendini kaybetmedi ve kızını suçlayan emniyet müdürü kisveli çakma insana da terbiyesizleşmeden yanıt verdi. sen şimdi böyle bir adama "fazla konuşmamalı" diyorsun. neden? olay unutulsun diye mi? her gün kızını reklam eden bir adam değil, haklı olarak kızını suçlayan çakma emniyet müdürlerinden görevlerini yapmasını bekliyor, ve uygun olan tek yöntem de basını kullanmak.
tabi "kızına sahip çıkmadığından" susmalı. ne garip bir ahlak anlayışınız var anlamadım ki! vur kafasına ekmeğini al tadında insanlar istiyorsunuz, ama kendi sorunlarınızı dillendirmekten imtina etmiyorsunuz, etmemelisiniz de.
öldü gitti, cinayet zanlısı yakalanmadı. yakalanması da pek istenmiyor.
vahşice kurban gittiği bir cinayet sonrası olayda kullanılan testerenin bir gazetenin* birinci sayfasında yayınlanması sonrası kemikleri sızlayan cansız melek.
mekanın cennet olsun...
sağa bakıyorum münevver, sola bakıyorum münevver, önüm, arkam, her yer münevver.
Bu kız sapık bir zengin bebesi tarafından katledildiğinden beri neredeyse 30'a yakın şehit verdik. hiç abartı yok, bu cinayetin 10'da 1'i kadar haber olmadı..
nedir bu cinayeti özel kılan ?
cinayeti işleyenen sapığın kızcağızın kafasını vücudundan ayırması ve daha öncede dedim ya, bir zengin bebesi olması.
ama baydı be artık kardeşim, yeter ! haber yasağı mı getiriyorsunuz, ne bok getiriyorsanız getirin. kusacam artık.
daha geçen gün bursa'da komuşumuzun oğlu öldürüldü, 15 yaşında. kız davası dediler, karnından bıçaklamışlar, bir köşeye atıp kaçmışlar. ulan 15 yaşındaki adamın kızla ne işi olur ?
inanın, bursa kent gazetesinde bile haberi çıkmadı.
ama maşallah bütün medya münevver ileri, münevver geri. yeter ulan.
bırakın hem kız rahat uyusun, hem biz bir nefes alalım.
ülke'nin bir milyon tane sorunu var bu cinayetten daha önemli..
sevdigi insan tarafindan kitir kitir dogranan sadece 17 yasinda ki yazik olasi kizdir.dusunun ki sevdiginiz insan,hergun ruyalarinizda olan insan birgun sizi gözlerininizin içine bakarak kesiyor.buda yetmiyor çöplüge atiyor
özelligini soruyorsunuz ya hani bu cinayetin.iste bir kaç özelligi
-sevdigi insan tarafindan öldürülmesi
-zengin çocugun kaçmasina yardimci olmus zengin akraba unsuru
-haykiran baba
-bunun gibi bir çok cinayetin gündemde kalmasi gerektigini hatirlatan olay
münevver bir çok sanssiz insandan sadece biri.
sehitlerimiz çok ayri,vatanimiz ugruna,türk insanligi ugruna canlarini vermis yigitlerimiz.
ama münevver gibi bir çok genç insanin ölmemesi için,katillerin cesaret bulup "nolur yaa bende kaçarim abi ne var bunda!" dememesi için medyanin bu tip cinayetleri sahiplenmesi kadar oluru birsey yoktur.
ha birde derler ya "senin basina gelse o zaman ne yaparsin?" diye..gerçekten "ne yapardiniz?" çok merak edilesidir.
davası artık tekil bir davadan çıkarak bir sembol haline gelmiştir. iyi de olmuştur. zira, doğrudur, pek çok daha önemli sorunumuz vardır. ancak bu konuşulmasa da onlar konuşulmayacak, var mısın yok musun'un en son konuğu kim, evlendirme programında kim kime küfür etti gibi konular gündemde olacaktır. en azından böyle olsun, daha iyi.
tek suçu sevdiğini düşündüğü zengin piç'e inanmak olan dünya güzeli kız. eğer o katil bulunamazssa başta senin ve sevdiklerinin, sonra bunca insanın laneti üzerine olsun. sen toprak altında iken o sıçan göt korkusundan dünyayı geziyor eminim dünya ona hiç bu kadar dar gelmemiştir sonuna yaklaştı bence amerika da yakalanacak ve içeri girecek dilerim hakketiği kadar ceza alırda içimizi yakan bu cinayetin acısı hafifler.
Ailesinin sahip çıkmadığı kızdır.ilk cümlemden dolayı eksilemeyin şunu da söylemek istiyorum: Kesinlikle yazdığım ve aşağıda yazacaklarım bu cinayeti haklı gösterme gibi bir amaca sahip değildir.Yapılan son derece iğrenç ve şerefsizce bir olaydır.idam cezasının geri gelmesinin gerekliliğini gösteren,keşke olmasaydı dediğimiz bir vahşettir.
ilk cümlemden devam etmek istiyorum. Evet ailesi bu kıza sahip çıkmamıştır.Yahu bu kız 17 yaşında.Ancak 17 yaşındaki bir kızın tüm fotoğrafları farklı farklı barlarda ve gece ortamlarında çekilmiş,burada bir yanlış yok mu?Kesinlikle var.Babasının acısı büyük birşey demek te istemiyor insan ancak baba da kendi hatasını kabul etmeli.Bir genç kız bu kadar dışarıya salınmamalıdır,hele de ortam günümüzde bu kadar bozukken.Hadi saldın diyelim,bir sor kimle takılıyor ne ediyor diye.O da yok.Babası diyor ki kızın "okula gönderdim çöpten çıktı" .işte burada büyük bir problem daha var.Münevver'in msn konuşmalarından ve arkadaşlarının ifadelerinden "10 saat okul çekemem erken çıkarım" dediği biliniyor,yani Münevver kendi isteğiyle okulu terkediyor ve arkasından böyle bir olay meydana geliyor.Sonuç olarak iğrenç bir cinayete kurban gitmiş kızdır,ailesinin başı sağolsun.Ancak oturup düşünsünler,diğer çocuklarından acı çekmemeleri için düşünsünler ve çocuklarına sahip çıksınlar.Yalnız onlar değil,bu olayı gören herkes.
kendisinin ölümüyle geride çok büyük bir savaşa neden olmuştur, bir yandan para bende güç bende ben ne dersem o tarafı diğer yandan halkın insanları sömüren kişilere karşı baş kaldırışı.ilk önce cem garipoğluna destek verenler gurubu sonrasında avukatların birden davadan çekilmesi sanki herşey garipoğlu lehine dönüyor eğer bu cinayet basının gündeminden düşerse geçmiş olsun cem garipoğlu artık rahat ve istediği gibi yaşar.
not: eğer bu davanın haberleri medyada gösterilmesi yasaklanırsa hiç şaşmayın.
ulkemizde aydinlatilmayan yiginlarca cinayet vakasi dururken aralarindna siyrilip top 10 da 1 numaraya yerlesen cinayet vakasinin maktulu.
sosyolajik acidan mi yoksa kriminal olarak mi incelenmesi dogru olur bilinmez. butun yonleriyle ortada asili kalan ve her nedense (!) medyanin unutturmamaya calistigi emniyetin ise hala iz surmeye calistigi (!) vakada oldurulen sahistir.
garipoglu ailesinin mafyavari durumu ve burgaz raki sirketi bir tarafi olustururken, munevver ve ortasinif arkasi olmayan, zengin sayilmayacak kadar gariban ailesi.
medyanin tutumu icin (bkz: medyanın münevver karabulut cinayeti fetişi) basligi bile yetersiz kalmaktadir. sayfalarca baslik altinda uludagsozluk yazarlarinin kendi entarileri ile durumu irdeleyebiliriz.
medyanin kazanci sadeec suclunun yakalanmasi degildir umarim. cunku aydinlatilmayan onalrca cinayet vakasi hali hazirda. kaldi ki garibanlarin olumyle sonuclanan adli vakalar da ortada. bunlar gundeme getirilmezken bu cinayet olayinin unutturulmamaya calisilmasindaki ortak amac nedir?
medya ilk defa cok kararli gorunuyor. altinda yatan neden sadece vahset olmamali
an itibari ile ailenin avukatalarının davadan çekildiğini babası açıklamıştır. nedendir bilinmez umarım onlara da katil zanlsı zengin ailenin rehavetine kapılmamışlardır ve gene umarım bu davada elde edilen deliller karartılıp dava o piç'in alehine dönmez.
