mümin ile kafir

entry18 galeri2
    1.
  1. bir dini film ama filmi dini olarak değerlendirmeyen, bir çok normal filme taş çıkartacak akıcı bir senaryoya sahip. belki taraflı ama güzel diyaloglara sahne olmaktadır. felsefik.

    http://video.google.com/v...docid=1647723218311042288

    Yönetmen : Yücel Çakmaklı
    Senaryo Yazarı : Bülent Oran

    --spoiler--

    islamdaki itikat ve ibadete ait bazı meseleleri, dramatik bir anlatımla, karşılıklı dialog şeklinde işleyen bir film. Nezip Fazıl KISAKÜREK'in eserinden gerçekleştirilen bu filmde, birbirine zıt görüşlü iki arkadaşın inançları gereği yaptıkları münazara ve birinin kaybettiği inancın peşine ikisinin birlikte düşmesi anlatılmaktadır. Bu arayışları, kaderin onları bir asansör kazasında ölümün askısına alıncaya kadar sürer.

    Necip Fazıl Kısakürek'in "inanan inanmayan" adlı eserinden film haline getirilmiştir.
    --spoiler--

    (bkz: türk yapimi dini filmler)
    0 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. izleyin de feyz alın, gördüğüm en güzel islam videolarından.
    http://www.youtube.com/wa...ailpage&v=4tx0hyEAehY
    1 ...
  5. 4.
  6. sadece 2 kişi (mümin ile kafir) arasında geçen diyalogdan oluşan şahane film filmin başından sonuna kadar sadece bu iki kişi konuşuyor .

    ayrıca şahane derken sakın filmi imdb de 10 puan almış milyon bütçeli yapımlarla falan kıyaslamaya kalmayın sakın

    filmin çekim kalitesi ve görselliği inanılmaz kötü fakat bu filmin bir ruhu var, ayrıca oyunculuklarda çok iyi ,

    saçma sapan dizileri bir akşamlığına izlemeyip güzel bir çay demleyip bu filmi izleyin kaybedeceğiniz tek şey izlemeyip kaçırdığınız kiralık aşk dizisindeki saçma sapan diyaloglar olacak ama kazanırsanız çok şey katacak size emin olun.
    1 ...
  7. 5.
  8. ''mümin- kâfir''

    büyük doğu mimarı üstad necip fazıl'ın 1986 yılında yayımlanan diyalog tarzında kaleme alınan bu eserde, iman ve küfür kutuplarını temsilen mümin ve kâfir isimli iki hayali kişi, çeşitli konularda tartışır ve birbirilerine fikrî üstünlük kurmaya çalışır.

    gerçekte ise mümin, karşısında sadece soru sormaya, itiraza ve inkara memur kâfir vasıtasiyle her inanmış insanın sahip olması gereken sâf iman ve fikir diyalektiğini temsil eden ve ortaya koyan ideal tipten bir örnektir.
    1992 yılında yönetmen yücel çakmaklı tarafından beyaz perdeye aktarılmıştır.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2291455/+
    0 ...
  9. 6.
  10. islâmiyetin, dış görünüşüyle, sertlik ve merhametsizlik gibi duran bütün emir ve yasakları, aslında en yüksek, en varılmaz merhamet zirvesine bağlı ölçüdedir.
    dişi ağrıyan ve kendisini taştan taşa çarpan bir adama merhamet, onu şişkin yanaklarından öpmek midir, yoksa zorla ağzını açıp bağırta bağırta dişini sökmek mi?

    necip fazıl kısakürek - mümin-kafir
    1 ...
  11. 7.
  12. kâfir - insan nedir?

    kümin - allah'ın aynası...

    kâfir - neye memurdur?

    mümin - mukaddes emanete...

    kâfir - mukaddes emanet ne demektir?

    mümin - allah'a ermek sırrı...

    kâfir - nasıl erilir?

    mümin - kullukla...

    kâfir - kulluk nasıl olur?

    mümin - allah'ın emir ve yasaklarına baş keserek...

    kâfir - bu kadarı erdirir mi?

    mümin - ermenin ilk basamağına çıkarır...

    kâfir - sonraki basamaklar?

    mümin - ruhta ve ruhun hayatında...

    kâfir - bu dünyadan gaye?

    mümin - "hiç"ten "hep"e ve ölümden ölümsüze geçmek ve dâvanın kadro ve rejimini kurmak...

    kâfir - bu yolu kim gösterir?

    mümin - peygamber...

    kâfir - bu işin ismi?

    mümin - din...

    kâfir -bu işin kitabı?

    mümin - allah kelâmı...

    kâfir - ya öbür peygamberler?

    mümin - hepsi kendi zaman ve mekânında hak...

    kâfir - islâmınki?

    mümin - her zaman ve mekânın mutlak resulü...

    kâfir - O'ndan sonra peygamberler gelemez mi?

    mümin - ne de mutlak mânasiyle o'ndan evvel gelebilirdi.

    kâfir - o'ndan sonra herhangi bir içtimaî sisteme yer yok mudur?

    mümin - o'na bağlanmak ve o'ndan olmak şartiyle her sisteme yer, hattâ emir vardır...

    kâfir - o, beşerin bütün verim hakkını inhisar altında mı tutuyor?..

    mümin - o, beşerin bütün verim hakkını allah'ın kendisine lütfettiği sonsuzluk buutları içinde, uzayabildiği kadar uzamaya davet ediyor ve bu davetin inhisarını elinde tutuyor.

    kâfir - siz, bakılınca görülemeyecek kadar geri bir mazisiniz!

    mümin - biz, gerçekten, bakılınca görülemeyecek kadar ileri bir istikbâliz!

    necip fazıl kısakürek - mümin-kâfir
    1 ...
  13. 8.
  14. Örtülü ödenek faresi sahtekar kumarbazın sayıklamasıdır.
    4 ...
  15. 9.
  16. kafirler ve veledi zinalar diye ayırmış üstad, ona rahmet, ona mağfiret.
    1 ...
  17. 10.
  18. Ahlaksız hırsıza, dolandırıcıya rahmet dileyen aynı onun gibidir.
    3 ...
  19. 11.
  20. babasını tarif eder kimisi,
    annesini de hiçe sayar kimisi,
    hayvanatla işi olmaz birisi,
    ceddine kadar sövdürür kimisi!
    mümin-kafir
    0 ...
  21. 12.
  22. ulan burasida iyice cemevine döndu ne olum bu basliklar.
    1 ...
  23. 13.
  24. kâfir - bana herşeyden evvel allah'ı ispat etmeye çalışır mısınız?

    mümin - size allah'ı değil, sizi ispat etmeye çalışmak daha yerinde bir cehd olur.
    sizi, yani ruhunuzdaki idrak mekanizmasının sefaletini ispat...

    kâfir - işe hakaretle mi başlayacağız?

    mümin - asla! bazı dik kelimelerime karşı sabretmeye alışacaksınız. nitekim benim sabrım sizinkinden büyük...
    bir müminin küfür karşısında sabrı ne demek? eğer gayemiz hakikate ulaşmaksa, en sert ve haşin tahlil raporlarına göğüs germek lâzım...
    fikir ve hakikat, hatır ve gönül dinler mi?

    necip fazıl kısakürek - mümin - kafir
    0 ...
  25. 14.
  26. kâfir - hep şiir, hep şiir, hep büyü sanatı, sözleriniz...

    mümin - şimdi ''islâm felsefesine göre'' lafını durdurup ''ilam hikmetlerine göre'' diye sözünüze devam edebilirsiniz...

    kâfir - vazgeçtim! siz felsefeyi yermekte devam edin.

    mümin - yerdim, yereceğim kadar.

    kâfir - peki onun hiç mi faydası yok?..

    mümin - var!.. hem de ne büyük fayda!..
    söylediğim gibi, birbirinin yanlışını çıkarma, birbirini yerme, yeme faydası..
    ve iman sahiplerine bâtıl aklın ne demek olduğunu göstermeleri, mücadele sahası açmaları ve tababette mikroba karşı yapıldığı gibi bir nevi (asepsi) ve (antisepsi) tedbirine meydan vermeleri...

    kâfir - aklım almıyor!

    mümin - aklınız yok ki, alsın!..
    0 ...
  27. 15.
  28. 16.
  29. kâfir - zekâtı konuşalım.

    mümin - kıonuşalım, neyse itirazınız bildiriniz...

    kâfir - hiç bir itirazım yok, zekâttan daha üstün bir iktisadî adalet sistemi olamaz.

    mümin - sizin bu sözünüzü bir materyalist ve marksist de söyleyebilir.

    kâfir - yâ nasıl söyleyelim?-

    mümin - zekâtın herşeyden evvel bir ibadet olduğunu bilecek ve ancak ondan sonra cemiyete getireceği nimetleri kabul edeceksiniz.
    eğer onu, namazı spor telâkki etmeniz gibi, mücerret bir iktisadî sistem diye anlayacak olursanız bütünü parçaya feda etmek felâketi doğar ki, böyle bir anlayış, bizim için tam bir anlayışsızlıktan daha tehlikeli olur.

    kâfir - yani bütün kabahatimiz, bir kıymet hükmünü yerine koyamayışımızdan ibaret mi?

    mümin - bu kıymet hükmü bütün iman elbisesini tutan düğmedir.
    0 ...
  30. 17.
  31. ikisi de insandır. ikisi de toplumda beraber yaşar ve ayrıştırılmaması gerekir.
    0 ...
  32. 18.
  33. Öşekçi hıyarını pek etkileyen sahtekar kumarbazın söğüşlediği ebleh dincileri kafakola almak için yazdığı saçma sapan laflarla dolu hayali diyaloglardır.

    Üstat kumarbaz "kafiri" istediği gibi konuşturuyor, "müminler" de bu sayıklamaları okuyup, zevkleniyor! "La bak mümin gardaşımız kafire nasıl da kapak yaptı" hesabı.

    Len öşekçi, "kafir" arıyorsan işte buradayız. Neden diyaloglarımız ıslak hayallerindeki gibi gitmiyor? Neden her seferinde madara oluyorsun?
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük