Bir gün ateist bir genç mümin bir dede ile karşılaşır. Kendinden emin havasıyla, mümin dedeye şöyle der:
"Ey mümin dede, bence Allah yok, dinler de yalan. Bana var olduğunu ne şekilde açıklayabilirsin?"
Mümin dede kendinden emin bir şekilde gülümser. Sonra polisi arar. Polis ateist genci yakalayıp götürür. Ateist genç kutsallara hakaretten bir yıl hap
is yatar. Hapisten çıktıktan sonra mümin dede ile tekrar karşılaşır. Dede der ki:
"Ey oğlu işte cevabım budur. Allah yok din yalan dedin ve o anda başına bir fenalık geldi. Bu da Allah'ın var olduğunun kanıtıdır. Sen bana bunu başka türlü nasıl açıklarsın?"
Ateist genç hiçbir şey demez ve oradan hızla uzaklaşır. Mümin dede ise kazanmanın verdiği keyifle yoluna devam eder.
En luzumsuz versuslar listesinde basa oynayan karsilasmadir. Ateist bu soruyu sorunca; dede sinirlenip silahla ateisti yaralasa, ateisti hastahaneye tasimaya calisan saglik personeli onu sedyeden dusurse ve ateist hastahanede yanlis ameliyathaneye sokulup vucudundan kursunlar cikarilacagina bobregi cikarilip baska bir hastaya nakledilse buradan cikaracagimiz sonuc 'birkac tane tanri var' dogrultusunda mi olmalidir? Gercekten bunlara ihtiyaci olanlar var mi? Ee ne diyelim? Klasik laflar en iyisidir; (bkz: subhanallah kardesim ibretlik paylasim)
hande atayizler hale atayizler ve şule atayizler bodruma gitmişler orada dini bütün yakışıklı bir gence aşık olup inanmışlar genç hepsine imam nikahı kıymış.
zaten sistem ateistim diyeni taşlamaya yönlendirir insanları. düşününce madem ki allah yok din yalan diyince başa bela açıyor. o zaman muhammet neden o kadar zulme karşı koydu? bu ona ceza mıydı? insanların bir şeyler söylerken bu sözlerin ne anlama geleceğini düşünmemesi ne acı.
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafi seyrediyormuş efenim.. derken;
yanına ateist bir genç gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk
boyalı...
Adam gence bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş...
Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim..
Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."