kendi vatandaşına binlerce liralık vergi, masraf çıkartıp , en ufak yanlışında cezayı keserken, elin mültecisinin açtığı kayıtsız, vergisiz, denetimsiz işletmelere sesini çıkartmaz.
ulan elin almanı dil bilme zorunluluğu arar ülkesine alırken bizimkiler de kelime-i şehadet bilme özelliği zorunluluğu arıyor.
sonra vay efendim yok şöyle yok böyle.
ayrıca mültecilerden vergi de almaz. hatta onlara dükkan açmaları için maddi yardımda bulunur.
o ülkedeki halk enayi yerine koyulur.
halkın üç kuruşuna göz dikilir, resmen yolunur.