ismiyle çelişkili bir biçimde mülkiyete özcü bir biçimde yaklaşan roman. şöyle ki, anarşist gezegen anarres'te bir bebek diğer bir bebeği iterek "benim" der "benim güneş", "hayır senin değil" der bakıcı kadın "sahip olamazsın sadece kullanabilirsin."
burada benim aklıma iki tane soru geliyor: bir bebek güneşi sahiplendiğine göre mülkiyet insanda iç güdüsel hatta apriori midir? le guen'e göre evet. ikinci soru bir bebek "benim" kelimesini mülkiyetin olmadığı bir dünyada nasıl öğrenebilir?
anarsik bir toplumla gunumuz toplumunun, dunya uzerinde iki farkli kutup olarak ayni anda yasadigini varsayan ve ikisi arasinda karsilastirmalar yapan, ancak bunu yaparken ara ara kendisiyle celisen utopik bir kitaptir. ornegin anarsik topluma dahil olanlar kendilerini "odocular" olarak isimlendirir, "odo" yu sahiplenir ve satir aralarindan cikarilabilecegi uzre zaman zaman lider pozisyonuna sokar. oysa anarsizmde boyle bir anlayis olmasi mumkun degildir.
--spoiler--
Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.
--spoiler--
tolkien hayranı bendeniz, ursula le guin ile biraz geç tanıştı. kendi evrenlerini yaratırken tolkien'den esinlenen le guin, mülksüzler romanında hayal gücünü zorlayarak taraflı olup tarafsız şekilde kaleme almış romanı.
kitabı okurken sürekli elimdeydi kalem. altını çizdiklerimi dönüp dönüp tekrar okudum. kapitalist ve sosyalist düzeni karşılaştırırken kendimizi iki dünyadan uzaklaşıp öyle bakmamızı sağlıyor. mülksüzler bence tam 20'li sonra 30'lar bir de 40'lı yaşlarda tekrar okumalık kitaplardan.
kitapta geçen en beğendiğim söz şöyle,
"erkeğin istediği özgürlüktür. kadının istediği mülkiyettir. seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. bütün kadınlar mülkiyetçidir."
romanda iki dünya vardır. biri kapitalist sistemle yönetilen dünya**, diğeri ise bu dünyaya ve oluşturulan sisteme karşı çıkıp bu dünyadan ayrılmış olan odo ve yandaşlarının dünyası**... yazarımız taraflı bir tarafsızlıkla olanları anlatmaya çalışır...
bir bilimkurgu romanı olsa da aslen ursula k le guin'in anarşizm ile ilgili ütopyasıdır mülksüzler...
hızlı okunan bir kitap değil. bu kitaba ayırdığınız zaman ikiye ayrılıyor.
1- kitabı okuma süresi
2- kitabın üzerinde düşünme süresi
her cumlede durup tekrar dusunuyorsunuz. gercekten etkileyici bir roman. kurgusu cok iyi. o evrende yasayip, karakterlerle birlikte uzulup seviniyorsunuz.
her yaptigim seyde aldigim notlar gibi bu roman hakkinda da birkac not aldim. simdi yazacagim kisimlarin kitabin anafikrini olusturdugunu dusunuyorum.
"dusunce cimen gibidir. isigi arar, kalabaliklari sever, melezlenmek icin can atar, uzerine basildikca daha iyi buyur"
"butun olmak parca olmaktir; gercek yolculuk geri donustur"
"gencler baska ne olabilir ki? en alttaysan asagidan yukariya orgutlenmelisin"
"dusunceler baski altina alarak yok edilemez. onlar ancak dikkate alinmayarak yok edilebilir."
"bizi bir araya getiren sey, aci cekmemiz. sevgi degil. sevgi akla boyun egmez, zorlandiginda da nefrete donusur."
"ozgurluk hicbir zaman cok guvenli degildir."
bunlar haricinde kitap komunizm savunucusu gibi gorunse de bir o kadar da onu elestirmektedir. anarsiszmi de koru korune savundugunu soyleyemeyiz. ozgurlukle ilgili dusuncesi bizi buna goturuyor.
ursula le guin her yonuyle tutarli muhtesem bir roman yazmis. tum sonuclari yeterli gerekcelerle aciklamis. gercekten de cok kaliteli bir kurgu.
" Roman mülksüzler , kendilerine odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. isimlerni toplumlarının kurucusu olan odo'dan alıyorlar.
Odo romandaki olaylardan kuşaklar önce yaşamış , bu yüzden olaylara katılmıyor , ya da yalnızca zımnen katılıyor , çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.
" odoculuk anarşizmdir. sağı solu bombalamak anlamında deği: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir.Aşırı sağın sosyal-darwinist ekonomik özgürlükçüğü de değil; düpedüz anarşizm:eski taocu düşüncede öngörülen , shelley ve kropotkin'in , goldmann ve goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. anarşizmin baş hedefi , ister kapitalsit isterse sosyalist olsun , otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir(dayanışma , karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir. bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır. "
Ursula K.Le Guin
--spoiler--
Oiie: insanları düzen için de tutan ne ? neden birbirlerini soyup öldürmüyorlar ?
Shevek: Hiç kimse çalınacak bir şeye sahip değil. eğer bir şeyi istersen gidip depodan alabilirsin.Şiddete gelince , bilemiyorum. Oiie , durup dururken beni öldürür müydün ? eğer öldürmek isteseydin , buna karşı çıkarılan bir yasa seni engeller miydi ?
zorlama , düzeni sağlamanın en etkisiz yoludur.
--spoiler--