Nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
öğrencisi olmaktan gurur duyduğum ve ölene kadar da gurur duyacağım mektebim.
2.abdülhamit zamanından beri çok zor günler geçirmiş,erken cumhuriyetten beri hükümetlerin baskısı altında kalmış;hocasıyla,öğrencisiyle 157 yıldır ayakta kalma çabası veren kurum.
bugünlerde ise mevcut iktidar tarafından baskı altına alınmaya çalışılan ,27 hocası hukuksuz(neden hukuksuz olduğunu isteyene anlatabilirim) bir şekilde görevinden alınarak göz dağı verilme çabasına girişilen benim ''yalnız'' okulum.
Şunu bilin bu okulu 2.abdülhamit bitirememiş iki kendini bilmez hiç bitiremez
Yaşasın hürriyet
kahrolsun istibdat!
Sosyal bilimlerde hala sayılı okullardandır. Her ne kadar hocaların atılması, öğrenci olayları gibi nedenlerle gündeme gelse de hala sağlam bir geleneğe sahiptir.
Tanzimat’ta oluşturulan başlıca sınıflardan. Sivil yöneticiler sınıfıydı. Askeriye ve ilmiye sınıflarındaki gibi aşamaları vardı. Hacegânlık, kapıcıbaşılık, mirmîrânlık ve vezirlik bu aşamaların başlıcalarıydı. Sınıfın büyük rütbelilerine "mülkiye ricâli" denirdi. Daha sonraki düzenlemelerle mülkiye sınıfı beş dereceye ayrıldı: Hâmise-râbia-sâlise-sâniye ve ûlâ. Hepsinin üstünde ise bâlâ aşaması vardı. Bir süre sonra ise bu rütbeler, devlet hizmetinde olmayanlara da pâye gibi verilmeye başlandı. Mülkiye mensupları alaturka setre, istanbolin, redingot giyer ve yakalarına rütbeye göre sırma işletirlerdi.
mulkiyelilere fazlaca saygi duymakla beraber, kendilerini galaksinin en iyisi addediyor olmalarina oldum olasi anlam verememisimdir. ustelik, ankara'nin en iyisinin odtü oldugunu bal gibi bilmelerine ve puanlari yetse kesin odtü'ye gidecek olmalarina ragmen bunu yapiyorlar.