malda yalan mülkte yalan
var birazda sen oyalan , demiş yunus.
buyrun oyalanın. sonunuzda sizin olmayacak sonucunuzda . toprağın üzerinde binlerce sırça köşk bıraksanızda ancak iki metre toprağa karışacak ve toprağın olacaksınız.
"kulak eğer gerçeği anlarsa gözdür" sözünün bir yansımasıdır. bu tip lafları duyarız ve bir kulaktan girer diğerinden çıkar. o sebeple cenaze namazlarına katılmanın önemi bu tip ve benzeri hakikatleri anlamak ve idrak etmek için önemlidir. oraya dünya donanımları ve nimetleri olmadan gömülür gideriz.
"Ne yücedir O ki..." (Bu konuda bilgi için Furkan Sûresi'nin baş tarafına (25/1) bkz.) Yani ezelî kemal sıfatı, sonsuz hayır ve bereketleriyle evvel ve âhir, âşikâre ve gizlide her şeyden üstün olarak daim ve bâki olan, yüceliği öteden beri beyan edilegelen delil ve eserlerinin, lütuf ve nimetlerinin, fiil ve tasarruflarının akıllara sığmaz görüntüleriyle apaçık bulunan ne yüce feyyâz (bereket ve bolluk veren)dır, O Hak Teâlâ. Mülk O'nun elindedir. Yerde ve gökte, bütün kâinatta, dünya ve ahiret tasarruf ve saltanatı, yaratma ve yok etmesi, ele geçirme ve yönetmesi, emrini yerine getirtme ve hükmünü icra etmesi, iyi davranması ve zorlaması, cezalandırması ve ikramı, ihsanda bulunması ve nimet vermesi hep O'nun kudret elindedir. Hepsi emir ve iradesi, hüküm ve kudretiyle cereyan eder. Dilediğini mülkünde kullanan yahut kuvvet verip mülke kavuşturan ve kavuşturacak olan da ancak O'dur. Verdiklerine de tamamen vermediği gibi, kendi adına hareket etme selâhiyetini de ebedî olarak vermez. Mülkünü kendi elinden çıkarmaz. Kendine ortak kılmaz, çünkü şirkten berî ve yücedir. Yalnız kendi hükmü altında emredilmiş olmak üzere vekaleten ve geçici olarak verir, dilediği zaman da alır. Çünkü mülk hakkı, bizzat kendisinin ve mülkün hakikatı doğrudan doğruya O'nun kudret elindedir. Ve O, her şeye kâdirdir. Mülk elinde olduğu gibi, her dilediğini dilediği şekilde eksiksizce yapmaya tam bir kudretle güç yetirmektedir. Hiçbir yardımcıya, vezire, vekile ve vasıtaya ihtiyacı yoktur. Her ne isterse kendi kudretiyle yapar. Hiçbir iradesi hikmetsiz değildir, ol deyince oluverir. Dilerse zorla yaptırır; dilerse hürriyet verir. Dilerse küçültür, dilerse büyültür. Dilerse sıkar; dilerse açar; dilerse yıkar, dilerse yapar; dilerse daha başka âlemler yaratır ve onlarda da dilediği gibi tasarrufta bulunur. Ancak O'nun ortağı olmaz. O, öyle yüksek, öyle yüce, öyle fenâdan ve acizlikten berîdir. (Bu konuyla ilgili olarak "De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin." (Al-i imrân, 3/26), "Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın; ölüden diri çıkarırsın; diriden ölü çıkarırsın, dilediğini hesapsız rızıklandırırsın." (Al-i imrân, 3/27); "Din gününün sahibidir." (Fâtiha,3) ve "Allah kendisinden başka tanrı olmadığına şahitlik yaptı..." (Al-i imrân, 3/18) âyetlerinin tefsirlerine bkz.)
edit: ben yazmadım kardeşim. mülk suresinin ilk ayetinin internette bulduğum tefsiri bu.
şu sıralarda antikapitalist müslümanlar oluşumuyla birlikte anılan doğru söylem. Sonuna kadar destekçisiyiz. Topraktan gelip toprağa giderken özel mülke karşıyız efenim. Özel mülke hayır !
şüphesiz doğrudur.
mutlak egemenliğin, tanrı olmanın tek gerçek karşılığı allah'tır.
mülk allah'ındır demek "bütün altınlar, para, pul, mal, toprak vs. yalnız allah'ındır" demek değildir.
mülk allah'ındır ifadesi allah'ın yarattığı bütün nimetleri, canlıları ve alemleri kapsadığı gibi yaratacağı canlıları ve nimetleri de kapsar.
sınırını yalnızca allah bilir.
o'nun mülkünün ve gücünün sınırı yoktur.
azabının ve merhametinin de sınırı yoktur.